tag:blogger.com,1999:blog-52505288990840945912024-03-13T10:43:42.702-07:00Fosiller Evrimi Nasıl Yalanlar 2SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.comBlogger185125tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-89948228127903517932014-06-06T14:53:00.001-07:002014-06-06T14:53:23.074-07:00<h1 id="title0" style="background-color: white; clear: both; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 30px; letter-spacing: 1px; line-height: 1em; margin: 0px 0px 1em; padding: 15px 0px; text-align: center; text-shadow: black 1px 1px 1px, rgb(92, 84, 72) 2px 2px 4px;">
Giriş</h1>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Dünyada, neredeyse tüm okullarda öğrencilere okutulan biyoloji kitapları, aslında gerçek olmayan bir hayat öyküsü anlatmaktadır. Evrim teorisi başlığı altında öğretilenler, tamamen sahte mekanizmalar, sahte deliller, sahte resim ve çizimler, sahte fosiller ve sahte bir canlı tarihinden ibarettir. Ders kitaplarına konu olan, eğitmenlerin her hafta sayısız kez tekrar ettikleri bu masal, o kadar benimsenmiş, o kadar gerçek gibi kabul edilmiştir ki, bu eğitimi alan hemen hiç kimse, evrimin doğruluğundan neredeyse şüphelenmemektedir. Her kişi okul sıralarında, kendisine hayat boyu yardımcı olacak bir eğitim verildiğini düşünmektedir. Dolayısıyla, yaşamın anlamını da içine alan böyle önemli bir konuda, tüm dünya çapında bir yalanın, son derece bilimsel bir üslupla durmaksızın öğretildiği haberinden dolayı büyük bir olasılıkla şaşkınlığa düşecektir.</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="imagecaption " style="font-size: 14px; height: 544px; line-height: 17px; margin: 0px; padding: 0px; position: relative; text-align: left; width: 750px;">
<img alt="evrimci-yayınlar" class="boxshadowborder2" height="544" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/14-gazeteler-1.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 0px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; position: absolute;" width="750" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 272px; margin: -10px 0px 0px; padding: 0px; position: absolute; right: -30px; width: 500px;">
<div class="bg_color" style="margin: 0px; padding: 0px;">
</div>
<div class="yazi" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin: 0px; padding: 0px; text-align: center; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
Darwinistlerin hayal ürünü hikayeleri medyada sözde bilimsel bir görünümle sürekli sergilenir. Hatta bazı yayın organları evrim teorisinin gönüllü savunuculuğunu üstlenmiştir. Bu yayınların görevi, hiçbir bilimsel değer taşımayan evrimi desteklemek için oluşturulan sahte delilleri adeta reddedilemez birer gerçek gibi halka lanse etmek ve halkı evrimi kayıtsız şartsız kabul etmek için yönlendirmektir.</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Ama gerçek şu ki, bu yalan insanlara ısrarla kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Bahsettiğimiz bu uygulama dünya çapında gerçekleştirilmektedir. Neredeyse tüm okullarda, kurgulanıp tasarlanmış bir "yalan" anlatılmaktadır. Medyanın büyük bir bölümünde, sahte deliller ve canlı tarihine dair sahte hikayeler üretilmektedir. Konusunda uzman, hatta kimi zaman Nobel ödülü almış bilim adamları, bir yalanı savunmakta, bir aldatmacanın duayenliğini yapmaktadır. Eğitmenlerin senelerce anlattıkları "canlılığın yaşam öyküsü" bir senaryodur. Dünya çapında, bir el birliği ve bir ittifak ile uygulanmakta olan bir aldatmaca vardır. Bu, evrim aldatmacasıdır.</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; width: 750px;">
<img alt="sahte çizimler" height="384" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/15-cizimler.jpg" style="border: 0px;" width="750" /><div class="bg_saydam_beyaz yazi" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px; transition: all 0.2s ease-out;">
Teorilerini hayali çizimler ve rekonstrüksiyonlarla desteklemeye çalışan Darwinistler bugüne kadar bilimsel hiçbir delil sunamamışlardır. Örneğin, canlıların küçük değişikliklerle birbirlerinden türedikleri iddiasını kanıtlayabilecek bir tane bile ara fosil örneği gösterememişlerdir. Bu durum evrimin bilim karşısında çöküşünün ispatıdır.</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu ittifakın güçlenmesinin, okul kitaplarına hakim olmasının, medyada öncülük etmesinin tek sebebi, materyalizm kaynaklı olmasıdır. Dünyaya şu anda hakim olan materyalist zihniyet tarafından beslenen Darwinizm, aynı zihniyetin yardımı ile güçlenip ön plana çıkarılmıştır. <a href="http://harunyahya.org/tr/Kitaplar/594/Darwinizm_Dini" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;" target="_blank">(Bkz. Darwinizm Dini, Harun Yahya)</a> Bu materyalist zihniyet, topluma sahte delil sunmaktan çekinmemiş, insanları aldatmakta hiçbir sakınca görmemiştir. Çünkü bu zihniyetin, bu kapsamlı aldatma politikasının amacı bellidir: İnsanları Allah inancından uzaklaştırmak, Allah'ın varlığını inkar etmek ve maddeyi yegane mutlak varlık olarak göstermek!</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="imagecaption boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; font-size: 14px; height: 403px; line-height: 17px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; position: relative; text-align: left; width: 676px;">
<img alt="evrimci haberler" height="403" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/15-gazeteler.jpg" style="border: 0px; position: absolute;" width="676" /><div class="caption" style="border: 0px; font-size: 16px; height: 411px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; right: 200px; width: 400px;">
<div class="text" style="height: 411px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 400px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="yazi" style="color: black; font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-align: center; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Evrimi desteklemek için atılan bu manşetlerin bilimsel hiçbir değeri yoktur. Evrim, başta paleontoloji olmak üzere bütün bilim dalları karşısında yenilmiştir.</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 350px;">
<img alt="yengeç ve yengeç fosili" height="223" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/16-yengec.jpg" style="border: 0px;" width="350" /><div align="justify" class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: left; transition: all 0.2s ease-out;">
Resimde görülen yengeç fosili, Miosen dönemine (23 - 5 milyon yıl) ait bir fosildir ve günümüzdeki yengeçlerden hiçbir farkı yoktur.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Fakat Darwinistlerin ihmal ettikleri nokta şudur: Canlılar yaratılmışlardır! Canlı tarihinde evrim diye bir şey yoktur. Allah, tüm varlıkların yaratıcısı ve hakimidir. Maddeyi yaratan da, bir varlığa can veren de O'dur. Allah'tan başka Yaratıcı, Allah'tan başka bir güç yoktur. Dolayısıyla yeryüzünde yalnızca Yaratılış gerçeğinin delilleri vardır. Darwinistler yaptıkları her araştırmada, bu gerçekle karşılaşırlar. Evrimi delillendirmeye çalışır ancak başaramazlar. Çünkü doğada, evrimin gerçekleştiğine dair bir delil bulamamaktadırlar. Tek bulabildikleri, ani, kompleks ve üstün bir yaratılıştır. Sahte deliller de sahte bir teoriyi desteklememekte, aksine onu daha güvenilmez ve dayanaksız hale getirmektedir. Darwinistler ise, materyalizmi ayakta tutmak adına, büyük bir kısır döngü içinde aldatma yöntemlerine devam ederler. Ama elbette bunun da bir son noktası vardır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; float: left; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px; text-align: justify; width: 385px;">
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;">
<img alt="karabatak" height="223" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/16-karabatak.jpg" style="border: 0px;" width="350" /><div align="justify" class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: left; transition: all 0.2s ease-out;">
Üstte görülen 18 milyon yıllık karabatak fosili, karabatakların milyonlarca yıldır hiç değişmediklerinin, yani evrim geçirmediklerinin ispatıdır</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu son noktaya artık günümüzde ulaşılmıştır. Evrim, sayısız delil ile çürütülmüştür. Bu delillerin en büyüklerinden biri ise, yeryüzündeki örneklerini her geçen gün daha fazlasıyla veren "yaşayan fosillerdir". Bir canlının 150 milyon yıl boyunca aynı kalması, 300 milyon yıl boyunca değişmemesi, evrim senaryosunu kesin olarak ortadan kaldırmaktadır. Hakkında sayısız senaryo üretilen milyonlarca canlının evrimleşmediğini göstermektedir. Ortada, Darwinistlere göre evrim geçirmesi gereken bir canlı vardır. Ama canlı, sergilediği fosil örneği ile aslında hiç evrim geçirmediğini belgelemektedir. Yaşayan fosiller, Darwinistlerin tüm iddialarını yerle bir etmektedir. Yaşayan fosiller, tüm ders kitaplarındaki evrim safsatalarını ortadan kaldıracak, tüm evrim müzelerindeki sahte ara formları yok edecek, tüm Darwinist kitap ve makalelerdeki hayali evrim senaryolarının bir yalan olduğunu gösterecek kadar büyük bir delildir. Evrimcilerin bunları görmezden gelmeleri, söz konusu açık delilleri ortadan kaldırmamaktadır. Sayısı her geçen gün artan yaşayan fosil örnekleri, evrim iddiasını çoktan ortadan kaldırmıştır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px; text-align: justify;">
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; width: 350px;">
<img alt="deniz kestanesi" height="234" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/17-deniz-kestanesi.jpg" style="border: 0px;" width="350" /><div align="justify" class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: left; transition: all 0.2s ease-out;">
Yaklaşık 300 milyon yıllık deniz kestanesi fosili, bu canlıların kompleks yapılarıyla yüz milyonlarca yıldır var olduklarını göstermektedir. Bu zaman zarfında yapılarında bir değişiklik olmamış, herhangi bir ara aşamadan geçmemişlerdir.</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Elinizdeki kitapta, bu önemli delile ve Darwinistlerin söz konusu delil karşısındaki çırpınışlarına şahit olacaksınız. Teoriyi ortaya atan Charles Darwin'den beri, bu aldatmacanın aslında nasıl çökmüş olduğunu göreceksiniz. Kitaptaki yaşayan fosil örnekleri ise, bu büyük aldatmacanın geçersizliğini gösteren sayısız delilden sadece birkaçını teşkil etmektedir. Hemen her fosil katmanından, yaşayan fosil örnekleri çıkartılmaktadır. Ama şu bir gerçektir ki, bu örneklerden sadece bir tanesi bile Darwinizm'i ortadan kaldırmak için yeterlidir. Allah'ın kanunu, inkarcıların düzenini yerle bir etmektedir:</div>
<div class="ayet" style="background-color: white; color: #121419; font-family: Georgia, serif; font-size: 13px; font-style: italic; font-weight: bold; line-height: 22.11359977722168px; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-align: justify; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
Yoksa hileli-bir düzen mi kurmak istiyorlar? Fakat (asıl) 'o inkar edenler hileli-düzene düşecek olanlardır.</div>
<div class="ayet" style="background-color: white; color: #121419; font-family: Georgia, serif; font-size: 13px; font-style: italic; font-weight: bold; line-height: 22.11359977722168px; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-align: justify; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
Yoksa onların, Allah'ın dışında başka bir ilahları mı var? Allah, onların şirk koştuklarından yücedir.</div>
<div class="ayet" style="background-color: white; color: #121419; font-family: Georgia, serif; font-size: 13px; font-style: italic; font-weight: bold; line-height: 22.11359977722168px; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-align: justify; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: "Üst üste yığılmış bir buluttur." derler.</div>
<div class="ayet" style="background-color: white; color: #121419; font-family: Georgia, serif; font-size: 13px; font-style: italic; font-weight: bold; line-height: 22.11359977722168px; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-align: justify; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
Öyleyse sen onları (en dayanılmaz azapla) çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak.</div>
<div class="ayet" style="background-color: white; color: #121419; font-family: Georgia, serif; font-size: 13px; font-style: italic; font-weight: bold; line-height: 22.11359977722168px; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-align: justify; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
O gün, ne hileli-düzenleri kendilerine herhangi bir şeyle yarar sağlayacak, ne yardım görecekler. <span class="ayetno" style="font-size: 11px; font-style: normal; font-weight: normal; margin: 0px; padding-left: 5px; text-shadow: none; white-space: nowrap;">(Tur Suresi, 42-46)</span></div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-53319923459072598672014-06-06T14:52:00.003-07:002014-06-06T14:52:29.827-07:00<h1 id="title0" style="background-color: white; clear: both; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 30px; letter-spacing: 1px; line-height: 1em; margin: 0px 0px 1em; padding: 15px 0px; text-align: center; text-shadow: black 1px 1px 1px, rgb(92, 84, 72) 2px 2px 4px;">
Darwin Yanıldı: Türler Değişmemiştir</h1>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Belki de (Darwin'in) uğraşmak zorunda kaldığı en büyük problem, uyum sağlamış özelliklerin, bir soydan diğerine geçişini sağlayan yollardı. Çünkü Darwin'in öldüğü dönemlerde, genetik prensipleri henüz keşfedilmemişti. Çözemediği ikinci problem ise fosil kayıtlarının karakteriyle ilgiliydi.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7310/Darwin-yanildi-Turler-degismemistir#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">1</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="1" name="1" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" style="background-color: white; color: #121419; float: left; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; text-align: justify;"><tbody>
<tr><td style="margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;"><div class="imagecaption boxshadow10px" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; font-size: 14px; height: 702px; line-height: 17px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 0px; position: relative; text-align: left; width: 300px;">
<img alt="darwin" height="702" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/18-darwin.jpg" style="border: 0px; position: absolute;" width="300" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 70.1875px; left: 40px; margin: 650px 0px 0px; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="text" style="height: 70.1875px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="baslik_g1" style="color: white; font-size: 26px; line-height: 30px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Charles Darwin</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</td></tr>
</tbody></table>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 300px;">
<img alt="katmanlar" height="651" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/19-KATMANLAR.jpg" style="border: 0px;" width="300" /><div align="center" class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: left; transition: all 0.2s ease-out;">
I. Permiyen, II. Geç Karbonifer, III. Erken Karbonifer, IV. Devoniyen V. Kambriyen, VI. Pre-Kambriyen</div>
<div align="center" class="ayrac-gri" style="background: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/ayrac-gri.png) 50% 50% no-repeat; clear: both; height: 30px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<br /></div>
<div align="justify" class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: left; transition: all 0.2s ease-out;">
Yeryüzünün farklı dönemleri hakkında bilgi edinmenin en önemli araçlarından biri de fosillerdir. Diğer bir deyişle fosiller, sadece canlılığın tarihi hakkında değil, aynı zamanda yeryüzünün tarihi hakkında da bilgi verirler. Belli fosil türleri ise yalnızca belli katmanlarda ve belli kaya tiplerinde bulunur. Üst üste gelen kaya katmanlarının her birinde kendisine has, o katmanın bir tür imzası olarak nitelenebilecek fosil grupları olduğu görülmektedir.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin, "evrim teorisi" adıyla geliştirdiği hipotezini, Douglas Ward'ın yukarıdaki sözlerde belirttiği iki beklentisi üzerine kurgulamıştı. Birincisi, türler arası değişimlerde, ıhayali bir biçimdeı farklı özellikleri meydana getiren genlerin, sonraki soylara aktarılması; diğeri de türler arasındaki bu hayali değişimin fosil kayıtlarında sergilenmesi idi. Darwin için, canlının anatomik özellikleri üzerinde değişikliklerin meydana geldiğini ve bunların sonraki soylara aktarılarak yeni türleri meydana getirdiğini iddia etmek kolaydı. Çünkü Darwin'in fikirlerini ürettiği 1800'lü yıllar, henüz genetik biliminin tanınmadığı, bilimsel anlamda "ilkel" yıllardı. Hücrenin kompleksliği keşfedilmemişti. Bir canlının tüm özelliklerini belirleyen genlerin muhteşem yapıları, içerdikleri bilgi ve sahip oldukları hassasiyet bilinmiyordu.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin için, türler arası bu hayali değişimi gösterecek fosil kayıtlarının yeryüzünün bir yerlerinde olduğunu iddia etmek de kolaydı. Çünkü onun iddiasına göre, yeryüzü katmanlarında ara geçiş fosilleri vardı, onlar sadece bulunamamışlardı. O dönemde yeryüzünden toplanan örnekler oldukça az sayıdaydı ve ara fosil vermemişti. Darwin'e göre, gelecekte bir gün insanlar, bu hayali kayıp fosillerle karşılaşmaya başlayacaklardı. Gerekli olan tek şey zaman ve yeryüzünde gerçekleştirilecek detaylı çalışmalardı.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin'in teorisi bu iki temel mantık üzerine kurulmuş oldu. Dikkat edilirse, ortada herhangi bir kanıt veya gözlem değil, sadece varsayımlar vardı. Çünkü evrim teorisi aslında, bilimsel değil tamamen ideolojik sebeplerle ortaya atılmış bir teoriydi. İnsanları Allah inancından uzaklaştırmak, Yaratılış gerçeğine karşı bir alternatif olarak sunulmak üzere geliştirilmişti. Yine bu amaçla dünyaya yayılan materyalist mantığın, canlı tarihine uyarlanmış şekliydi. Ama iddianın bu yönü, dönemin "bilimsel ilkelliği" nedeniyle fark edilemedi. Teori, tümüyle bilimsellik adıyla ortaya çıkmıştı. Teorinin mantıksızlığı açıktı, ama o dönemin şartları içinde, bunun delilsizliğini ispat edecek kanıtlar henüz anlaşılamamıştı.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Aradan geçen yaklaşık 1.5 asırlık dönem, teorinin delilsizliğini ve tümüyle bir aldatmacadan ibaret olduğunu büyük bir hızla ve sayısız bilimsel delil ile göstermiştir. Türlerin küçük değişimlerle birbirlerinden meydana geldikleri iddiası, genetik biliminin ortaya koyduğu gerçekler ile tümüyle ortadan kalkmıştır. Genler, son derece kompleks ve hassastırlar. Herhangi bir mutasyondan olumsuz etkilenir ve bozulmaya uğrarlar. Dolayısıyla genler üzerinde tümüyle bilinçsiz, tesadüfi değişimlerin meydana gelmesi ve bu yapıyı, farklı işlevler gören başka bir yapıya dönüştürmeleri mümkün değildir. <a href="http://harunyahya.org/tr/Kitaplar/690/Hayatin_Gercek_Kokeni" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;" target="_blank">(Detaylı bilgi için bkz. Harun Yahya, Hayatın Gerçek Kökeni, Araştırma Yayıncılık)</a></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<img alt="zürafalar" class="boxshadowborder2" height="525" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/20-zurafalar.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; float: left; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="350" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Fosil kayıtları ise, Darwin için bir diğer büyük hüsrandır. Darwin'in gelecekte bulunmasını beklediği ara fosil örnekleri bulunamamıştır. Fosil kayıtlarının yetersizliği iddiasını artık hiçbir Darwinist gündeme getirmemektedir, çünkü kayıtlar, neredeyse tüm örneklerini vermiştir. Yeryüzünün büyük bir kısmı araştırılmıştır ve paleontolojinin ortaya çıkardığı gerçek, "tek bir ara geçiş" örneğinin bile olmadığı ve yüz milyonlarca yıl önce yaşamış olan canlıların "değişmediğidir".</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Harvard Üniversitesi'nden evrimci paleontolog Stephen Jay Gould, aslında Darwin'in de farkında olduğu bu gerçeği; "Fosil kayıtları, Darwin'e mutluluktan çok hüzün getirdi," sözleriyle açıkça ifade etmiştir.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7310/Darwin-yanildi-Turler-degismemistir#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">2</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="2" name="2" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Amerika Doğa Tarihi Müzesi'nden evrimci Niles Eldredge ve Ian Tattersall ise bu durumu şöyle açıklamışlardır:</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Ayrı türlere ait fosillerin, fosil kayıtlarında bulundukları süre boyunca değişim göstermedikleri, Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yayınlamasından önce bile paleontologlar tarafından bilinen bir gerçektir. Darwin ise gelecek nesillerin bu boşlukları dolduracak yeni fosil bulguları elde edecekleri kehanetinde bulunmuştur. Aradan geçen 120 yılı aşkın süre boyunca yürütülen tüm paleontolojik araştırmalar sonucunda, fosil kayıtlarının Darwin'in bu kehanetini doğrulamayacağı açıkça görülür hale gelmiştir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu, fosil kayıtlarının yetersizliğinden kaynaklanan bir sorun değildir. Fosil kayıtları açıkça, söz konusu kehanetin yanlış olduğunu göstermektedir. Türlerin şaşırtıcı bir biçimde sabit oldukları ve uzun zaman dilimleri boyunca hep statik kaldıkları yönündeki gözlem, "kral çıplak" hikayesindeki tüm özellikleri barındırmaktadır: Herkes bunu görmüş, ama görmezlikten gelmeyi tercih etmiştir. Darwin'in öngördüğü tabloyu ısrarla reddeden hırçın bir fosil kaydı ile karşı karşıya kalan paleontologlar, bu gerçeğe açıkça yüz çevirmişlerdir.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7310/Darwin-yanildi-Turler-degismemistir#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">3</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="3" name="3" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<img alt="canlılar" class="boxshadowborder2" height="404" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/20-canlilar.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; float: right; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="350" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
İşte, Darwin'in evrim teorisi, aslında bütün imkansızlıkların yeteri kadar bilindiği ama kasıtlı olarak görmezden gelindiği bir ortam içinde gelişmiştir. Türler üzerinde rastgele etkilerle faydalı genetik değişiklikler meydana gelmesi, bunların soylara aktarılması ihtimali bilimsel olarak yoktur. Fosiller de, böyle bir değişimi reddetmekte, milyonlarca yıl boyunca yaşamış olması gereken ara fosil örneklerinden tek bir tanesini bile vermemektedir. <a href="http://harunyahya.org/tr/Kitaplar/542/Aragecis_Acmazi" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;" target="_blank">(Detaylı bilgi için bkz. Harun Yahya, Ara Geçiş Açmazı, Araştırma Yayıncılık)</a></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
O halde, evrim teorisini hangi bilimsel kanıt ayakta tutmaktadır?</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrim teorisini ayakta tutan herhangi bir bilimsel kanıt yoktur. Bu gerçek bir kez daha gösterir ki, Darwinizm'i destekleyen sebepler bilimsel değil ideolojiktir. Bilimsellik, önce bir hipotezin ortaya atılmasını, sonra bunun delillendirilerek kuram haline dönüşmesini gerektirir. Ancak evrim teorisi için bu geçerli değildir. Teori, tek bir delil ile bile desteklenmemektedir, buna rağmen ders kitaplarındaki yerini korumakta, medyada en aldatıcı haberlerle sunulmaktadır. Kanunlarla korunmakta, adeta "değiştirilemez, hakkında aksi bir karar alınamaz" mantığıyla muhafaza edilmektedir. Bunun tek sebebi, evrim teorisinin bilimsel bir tez değil, dogmatik bir inanç olmasıdır.</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="penguenler" class="boxshadowborder2" height="603" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/21-penguenler.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="600" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Fosil kayıtları, durmaksızın Darwin'in iddialarını yalanlamakta, Yaratılış gerçeğini göstermektedir. Darwinistlerin çabası, başarısız olmuştur. Yeryüzündeki deliller, canlıların evrim geçirmemiş olduklarını belgelemiş, açıkça ilan etmiştir. Bunun en büyük delillerinden ikisi, ara fosillerin yokluğu ve fosil kayıtlarındaki durağanlık yani "stasis" gerçeğidir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-13776180550944865502014-06-06T14:52:00.001-07:002014-06-06T14:52:09.964-07:00<h1 id="title0" style="background-color: white; clear: both; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 30px; letter-spacing: 1px; line-height: 1em; margin: 0px 0px 1em; padding: 15px 0px; text-align: center; text-shadow: black 1px 1px 1px, rgb(92, 84, 72) 2px 2px 4px;">
Ara Fosil İddiası Bir Aldatmacadır</h1>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<em>Bazı insanlar fosillerin, Darwin'in hayatın tarihi hakkındaki görüşlerine kanıt olduğunu zanneder. Oysa ki bu kesinlikle yanlış bir düşüncedir</em>."<a href="https://www.blogger.com/null" id="4" name="4" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a><a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7357/Ara-fosil-iddiasi-bir-aldatmacadir#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">4</a>(Chicago Doğa Tarihi Müzesi, Jeoloji Bölümü Başkanı evrimci Dr. David Raup)</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Herhangi bir doğa tarihi müzesini gezen ziyaretçilerin karşılaştıkları en önemli şeylerden biri, yoğun bir evrim propagandasıdır. Karşılarında, hayali rekonstrüksiyonlar ve hayali atalara ait sahte el yapımı kemiklerden fazla bir şey yoktur. Evrim için hiçbir delil oluşturmayan canlıların tek bir fosilleşmiş parçası, balıktan amfibiye hayali geçişin en önemli "ara form delili" olarak sunulur. Aslında açıkça Yaratılış gerçeğini destekleyen ama evrimciler tarafından tersine çevrilerek "evrime en büyük delil" olarak sunulan bir kaburga kemiği büyük bir gururla sergilenir. Bunları inceleyen ziyaretçilerin büyük bir kısmı, sözde fosilleri tanımlayan detaylı açıklamalara ve verilen Latince isimlere bakarak, evrimsel bir gerçekle karşı karşıya olduklarına ikna olurlar. Ama aslında buradaki amaç, olmayan bir şeyi var gibi göstermek, olmayan bir şey üzerine propaganda yapmaktır. Ve evrimciler bu yöntemle, söz konusu amaçlarına ulaştıklarını düşünürler. Çünkü müze ziyaretçileri belki de, evrimi destekleyen TEK BİR ARA FOSİL BİLE OLMADIĞININ ve –evrim teorisinin iddiasının aksine- milyonlarca yıldır değişmemiş canlıların fosillerinin, serginin hemen altındaki depolarda saklandığının farkında değildirler.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7357/Ara-fosil-iddiasi-bir-aldatmacadir#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">5</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="5" name="5" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
<div class="bg_desen4" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; background: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/bg_desen4.gif) 0% 0% repeat rgb(255, 255, 255); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; color: rgb(213, 201, 175) !important; display: table; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px auto 10px; padding: 10px; text-align: justify; width: 700px;">
<div class="sahte boxshadowborder" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(255, 255, 255, 0.498039); border: 1px solid rgb(221, 221, 221); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; height: 662px; margin: 5px auto 10px; padding: 4px; position: relative; width: 661px;">
<img alt="sahte çizimler" height="662" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/22-sahte-cizimler.jpg" style="border: 0px;" width="661" /><span style="-webkit-background-size: 100%; background: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/sahte.png) 50% 50% / 100% no-repeat transparent; display: block; height: 670px; left: 0px; position: absolute; top: 0px; width: 669px; z-index: 1;"> </span><img class="blank" src="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7357/images/blank.gif" style="border: 0px; display: block; height: 670px; left: 0px; position: absolute; top: 0px; width: 669px; z-index: 2;" /></div>
<div align="center" class="bg_saydam_beyaz yazi" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; color: #121419; display: table; font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: center; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px; transition: all 0.2s ease-out;">
Yarı insan yarı maymun canlılar hiçbir zaman yaşamamıştır. Bilimsel delillerin gösterdiği gerçek, insanın hep insan olarak var olduğudur. Ancak evrimciler bu gerçeği özenle saklar, çeşitli sahtekarlıklara başvurarak aksini iddia ederler.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Aslında evrimcilerin gösterdikleri çaba, sonuçsuz bir çabadır. Yeryüzünde evrimi belgeleyen tek bir ara geçiş fosili bulunamamıştır. Milyonlarca yıl boyunca yaşamış olması gereken bu hayali, garip, yarı gelişmiş canlıların varlıklarından eser yoktur. Evrim süreci sadece bir inanıştır, Darwinistlerin olmasını çok istedikleri bir hayaldir. Ama fosil kayıtları bu hayali gerçekleştirmemiştir. Yeryüzünün neredeyse tamamından sayısız fosil çıkarılmıştır. Ama Darwin'in döneminde bulunamayan ara fosiller, hala yoktur. Ve bulunması da imkansızdır. Çünkü evrim gerçekleşmemiştir. Darwinistler hayali evrime; sahte teoriler uydurarak, hayali ara geçiş formlarını alçı ve bakalit ile kendileri oluşturarak, ara formların sözde yaşamlarını hikayeleştirip çizerek hayat vermeye çalışırlar. Oysa bu çabanın ulaşabileceği bir sonuç yoktur. Şartlar, Darwin döneminden farklıdır. Artık bilimsel gerçekler açıkça gün yüzüne çıkmakta, bilim, Yaratılış gerçeğinin delillerini sürekli olarak ortaya koymaktadır. Hiçbir Darwinist, fosil kayıtlarının yetersiz olduğunu iddia edebilecek durumda değildir. Bilimsel veriler ve fosil kayıtları, kesin gerçekleri göstermiştir. Ara fosillerin yokluğu, artık evrimcilerin gizleyemeyecekleri kadar açıktır.</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; width: 650px;">
<img alt="müze" height="422" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/23-muze.jpg" style="border: 0px;" width="650" /><div class="bg_saydam_beyaz yazi" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px; transition: all 0.2s ease-out;">
Darwinistler buldukları her fosili, halkın bilimsel konulardaki bilgi eksikliğinden faydalanarak, teorilerini destekliyormuş gibi göstermeye çalışır, bunun için gerçekleri çarpıtırlar. En sık başvurdukları yöntemlerden biri de soyu tükenmiş canlıları, evrim senaryosuna delilmiş gibi göstermektir. Pek çok müzede sergilenen fosiller, evrimci yorumlarla birlikte halka sunulur. Oysa bu yorumların bilimsel değeri yoktur.</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrimcilerin bu büyük hayal kırıklığını, California Üniversitesi'nden D. S. Woodroff, Science dergisinde şu şekilde ifade etmiştir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Ama fosilleşmiş türler, tarihlerinin büyük bir bölümünde değişmeden kalmışlardır ve fosil kayıtları tek bir ara geçiş örneği vermemektedir.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7357/Ara-fosil-iddiasi-bir-aldatmacadir#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">5</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="5" name="5" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div class="boxshadowborder" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(255, 255, 255, 0.498039); border: 1px solid rgb(221, 221, 221); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px auto 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 700px;">
<div align="center" class="baslik1" style="font-size: 20px; font-weight: bold; line-height: 26px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
Ara Geçiş Fosili Yoktur.<br />Resimde görülen "ara canlılar" hiçbir zaman yaşamamıştır.</div>
</div>
<div class="sahte" style="margin: 0px; padding: 0px; position: relative;">
<img alt="ara geçiş formu" height="310" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/24-ara-gecis.png" style="border: 0px;" width="700" /><span style="-webkit-background-size: 100%; background: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/sahte.png) 50% 50% / 100% no-repeat transparent; display: block; height: 310px; left: 0px; position: absolute; top: 0px; width: 700px; z-index: 1;"> </span><img class="blank" src="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7357/images/blank.gif" style="border: 0px; display: block; height: 310px; left: 0px; position: absolute; top: 0px; width: 700px; z-index: 2;" /></div>
</div>
<div class="bg_desen8" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; background: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/bg_desen8.jpg) 0% 0% repeat rgb(255, 255, 255); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; color: rgb(255, 255, 255) !important; display: table; float: left; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 10px; text-align: justify; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px; width: 400px;">
<img alt="ceolocant" height="275" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/24_ceolocant.jpg" style="border: 0px;" width="450" /><div align="center" class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; color: #121419; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: left; transition: all 0.2s ease-out;">
400 milyon yıldır değişmeden varlığını devam ettiren Coelacanth.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinistler, ara fosil araştırması yaptıkları katmanlar üzerinde, sürekli olarak milyonlarca yıldır değişikliğe uğramamış, hiçbir şekilde evrim geçirmemiş olan canlıların fosillerini bulmaktadırlar. Yaratılış gerçeğinin delilleri her geçen gün milyonları aşmakta ama evrimcilerin büyük bir hevesle bekledikleri ara fosiller görünmemektedir. İşte bu nedenle, artık Yaratılış gerçeğini gösteren delilleri ara fosil olarak göstermeye bile yeltenmişlerdir. Milyonlarca yıl öncesine ait son derece gelişmiş ve kompleks canlıları, çeşitli propaganda yöntemleriyle kendi teorilerine delilmiş gibi göstermeye çalışmaktadırlar. Fosiller üzerinde yorumlar yaparak, bir kuşun son derece gelişmiş ve kompleks yapıdaki kanatlarını gelişmekte olan kanatlar, bir balığın yüzgeçlerini ise karaya çıkmaya hazırlanan bacaklar olarak tanıtmaya kalkışmışlardır. Sudan karaya geçiş için Coelacanth'ı, karadan havaya geçiş için ise Archaeopteryx'i bu yöntemlerle birer evrim delili olarak lanse etmeye çalışmışlardır. Oysa bu canlıların fosilleşmiş izleri bile, canlıların son derece kompleks özelliklere sahip olduğunu göstermekte ve hiçbir ara form özelliği sunmamaktadır. Nitekim, evrimcilerin spekülasyonlarına maruz kalan bu canlılardan Coelacanth, 1938 yılında, yani fosilleşmiş örneğinden yaklaşık 400 milyon yıl sonra, canlı örneğinin derin sularda keşfedilmesiyle, evrimcileri tam anlamıyla hayal kırıklığına uğratmıştır. Bilimsel araştırmalar, tüm özellikleri ile tam bir kuş olduğu ortaya çıkan Archaeopteryx için de evrimcilere benzer bir hüsranı yaşatmaktadır. Yıllarca karadan havaya hayali geçişin en önemli delili olarak sunulan Archaeopteryx, sahip olduğu kusursuz uçuş kasları, uçuşa uygun tüyleri ve mükemmel kanat yapısı ile ilgili detayların keşfedilmesiyle evrimciler bu konuda sessizliğe bürünmüştür.</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px auto 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 880px;">
<div class="imagecaption" style="font-size: 14px; height: 369px; line-height: 17px; margin: 0px; padding: 0px; position: relative; text-align: left; width: 850px;">
<img alt="archeaopteryx" class="boxshadowborder" height="369" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/25-ARCHAEOPTERYX.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(255, 255, 255, 0.498039); border: 0px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; position: absolute;" width="850" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 110.6875px; left: 470px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="text" style="height: 110.6875px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="baslik1" style="color: red; font-size: xx-large; font-weight: bold; line-height: 26px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
HAYALİ ÇİZİM</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
<div align="center" class="font_elyazi1" style="font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px 0px 0px 40px; text-align: left;">
ARCHAEOPTERYX tam bir kuştur</div>
</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 300px;">
<div align="center" class="baslik1" style="font-size: 20px; font-weight: bold; line-height: 26px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
PİLTDOWN ADAMI SAHTEKARLIĞI</div>
<img alt="piltdown adamı" height="479" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/26-piltdown-adami.jpg" style="border: 0px;" width="300" /><div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
43 yıl boyunca insanın evrimini kanıtlayan çok önemli bir delilmiş gibi dünyaya sunulan Piltdown Adamı, bir sahtekarlık ürünüydü. Kafatası üzerinde 1953 yılında yapılan incelemelerde Piltdown Adamı'nın insan ve orangutan kemiklerinin birleştirilmesiyle üretilmiş sahte bir fosil olduğu ortaya çıktı.</div>
<div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
Altta, Piltdown Adamı skandalının doğum yeri olan Piltdown'da yapılan kazıyı gösteren bir resim.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrimcilerin ara geçiş açmazını gözler önüne seren diğer örnekler ise, insanın sözde evrimine delil gösterilen Piltdown ve Nebraska adamlarıdır. Ara formların yokluğu karşısında yaşadıkları büyük çaresizlik, evrimcileri, yeni ölmüş bir insan kafatasına orangutan çenesi monte etmeye, bunu Piltdown adamı olarak adlandırmaya ve bu sahtekarlığı 40 yıl boyunca sergilemeye kadar götürmüştür. British Museum'da sergilenen bu sahte fosil, söz konusu aldatmacanın anlaşılması ile alelacele müzeden çıkarılmıştır. Nebraska adamı ise, tek bir domuz dişinden yola çıkılarak çizilmiş sayısız hayali resim ve rekonstrüksiyondan ibarettir. Tek bir dişi ele alan evrimciler bunun insanlarla maymunların ortak özelliklerini taşıyan bir ara geçiş fosili olduğunu iddia etmiş, ancak daha sonra bu dişin bir yaban domuzuna ait olduğu anlaşılmıştır. İşte, bir evrim müzesinde ziyaretçilerin sözde "evrim delili" olarak karşılaştıkları fosiller, böylesine sahtekarca bir mantığın ürünüdürler.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nden evrimci paleontolog George Gaylord Simpson, evrimcilerin ara geçiş problemini, şu şekilde itiraf eder:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Bu, memelilerin 32 takımı için de doğrudur… Her takımın bilinen en eski ve en ilkel üyesi, zaten tüm temel özelliklere sahiptir ve hiçbir şekilde bir takımdan bir başka takıma sürekli bir geçiş sırası göstermezler. Çoğu durumda, aradaki fark öylesine keskin ve aradaki boşluk öylesine büyüktür ki, takımların kökeni oldukça spekülatif ve fazlasıyla kuşkuludur…<div style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
Ara formların hiçbir şekilde olmaması, sadece memelilerle sınırlı değildir. Bu, şimdiye kadar paleontologların belgelendirdiği kadarıyla, neredeyse evrensel bir olgudur. Bu durum, hem omurgalılar hem de omurgasızlar olmak üzere, hayvanların neredeyse tüm sınıfları için geçerlidir… ve hem sınıflar için, hem en büyük hayvan filumları, hem de bitkilerin benzer kategorileri için de aynı şekilde doğrudur.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7357/Ara-fosil-iddiasi-bir-aldatmacadir#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">6</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="6" name="6" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
</blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Tüm bu delilsizliğe rağmen evrimciler sürekli "canlılar evrimleşmiştir" iddiasındadırlar. Bu iddiada, milyonlarca "oluşması imkansız" varlık vardır. Ama bunların nasıl olduğu açıklanamayan hayali bir evrim sürecinde oluştukları iddia edilmektedir. Proteinin bilinçsiz bir ortam içinde kendi kendine meydana gelmesinin imkansızlığı ispatlanmıştır. Ama evrime göre bir mucize olmuş, ve protein tesadüflerin eseri olarak oluşmuştur. Hücrenin tüm organelleri ile birlikte tesadüfen oluşması imkansızdır. Ama evrime göre bir mucize olmuş ve oluşmuştur. Hücre çekirdeği, genler, DNA, enzimler ve daha sayısız kompleks yapı, günümüzde bilinçli laboratuvar koşullarında bile oluşturulamamaktadır. Ama evrime göre bir mucize olmuş ve bunların hepsi kör tesadüflerin sonucunda oluşmuştur. Şimdi de, evrimciler fosil kayıtlarında bu oluşumların, bunların değişimlerinin izlerini aramaktadırlar. Ancak yine evrimcilere göre bir mucize olmuş ve fosil kayıtlarındaki bu izler silinmiştir.</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: left; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 300px;">
<img alt="dna" height="333" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/27-dna.jpg" style="border: 0px;" width="300" /><div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
Proteinler hem canlı hücrelerinin yapı taşlarını oluşturan hem de hücre içinde çok çeşitli görevler üstlenen kompleks moleküllerdir. Ortalama bir protein molekülünün tesadüflerle ortaya çıkma ihtimali 10 üzeri 950'de 1'dir. (Bu sayı pratikte "0 ihtimal" anlamına gelir.) Böylece matematikçiler Darwinizm'e en büyük darbelerden birini vurmuşlardır.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrimde mantık işte budur: Evrim, milyonlarca oluşamazın listesinden oluşmaktadır. Ve evrime göre bunlar, kör ve şuursuz tesadüflerin eseri olarak vardırlar. Allah'ı inkar eden, fevkalade olayları, doğaüstü gelişimleri reddeden Darwinizm, nedense milyonlarca oluşamazın "mucize eseri" var olduğunu iddia etmekten çekinmemektedir. İşte bilimsel gösterilmeye çalışılan evrim teorisi aslında sayısız mucizeden, tesadüfleri ilah edinen bir inançtan oluşmaktadır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrim teorisi, tek bir proteinin kendi kendine oluşabileceğini delillendirememiş, canlıların evrimleştiklerini gösteren tek bir ara geçiş örneği verememiştir. Teori, en büyük iki dayanağı tarafından yalanlanmıştır ve büyük bir açmaz içindedir. Bu gerçek, fosil kayıtlarındaki ara fosil yokluğunun örtbas edilmesi ve her geçen gün sayısı artan yaşayan fosil örneklerinin saklanmasıyla ortadan kaldırılamaz. Tersine, delilsizlik karşısında, Darwinistlerin sahtekarlık yöntemleri çeşitlenmekte ve insanlar evrimin bilimsel sebeplerle değil, tümüyle ideolojik sebeplerle ayakta tutulmaya çalışıldığını çok daha iyi anlamaktadırlar. Darwinistlerin, olmayan ara geçiş fosillerini varmış gibi göstermeye çalışmalarının ve Yaratılışa dair delilleri müze depolarında gizlemelerinin sebebi açıktır: Onlar, sayısız ve kesin delillerle yeryüzünde egemen olan Allah'ın varlığının delillerinin farkındadırlar. Ve Allah'ın varlığına karşı mücadele içinde olduklarından, bu gerçeği gizleme çabası içindedirler. Ama Allah, Kendi varlığının tecellilerini sayısız delil ile gözler önüne sermekte ve Darwinistlerin düzenlerini sürekli olarak boşa çıkarmaktadır.</div>
<div class="ayet" style="background-color: white; color: #121419; font-family: Georgia, serif; font-size: 13px; font-style: italic; font-weight: bold; line-height: 22.11359977722168px; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-align: justify; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Biz arza geliyor ve onu çevresinden eksiltiyoruz. Allah hüküm verir. O'nun hükmünün peşine düşecek yoktur. Ve O, hesabı pek çabuk görendir.</div>
<div class="ayet" style="background-color: white; color: #121419; font-family: Georgia, serif; font-size: 13px; font-style: italic; font-weight: bold; line-height: 22.11359977722168px; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-align: justify; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
Onlardan öncekiler de hileli-düzenler kurmuşlardı; fakat düzen kuruculuğun (tedbirlerin, karşılık vermelerin) tümü Allah'a aittir. Her bir nefsin ne kazandığını O bilir. Bu yurdun sonu kimindir, inkar edenler pek yakında bileceklerdir. <span class="ayetno" style="font-size: 11px; font-style: normal; font-weight: normal; margin: 0px; padding-left: 5px; text-shadow: none; white-space: nowrap;">(Rad Suresi, 41-42)</span></div>
<h2 id="title1" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Yeryüzünde, Evrimcilerin Var Olduğunu İddia Ettikleri Anormal Yapılara Sahip Ara Geçiş Fosillerinden Tek Bir Tane Yoktur</h2>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px auto 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 840px;">
<table align="center" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"><tbody>
<tr><td style="margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;"><div class="imagecaption boxshadow10px" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; font-size: 14px; height: 414px; line-height: 17px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 0px; position: relative; width: 800px;">
<img alt="ara geçiş açmazı" height="414" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/28_hayali-%C3%A7izim.jpg" style="border: 0px; position: absolute;" width="800" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 207px; left: 10px; margin: 340px 0px 0px; padding: 0px; position: absolute; width: 790px;">
<div class="text" style="height: 207px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 790px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="font_susluyazi" style="color: white; font-family: '00629Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 18px; line-height: 28px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-align: center; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Resimde görüldüğü gibi yarı sürüngen yarı balık canlılar tarihin hiçbir döneminde yaşamamıştır. Darwinistlerin bu yöndeki iddialarını destekleyebilecekleri bir tane dahi delilleri yoktur.</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="caption" style="border: 0px; height: 372.59375px; left: 260px; margin: 70px 0px 0px; padding: 0px; position: absolute; width: 790px;">
<div class="text" style="height: 372.59375px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 790px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="baslik_old1" style="color: red; font-family: '00839Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 34px; font-weight: bolder; letter-spacing: -1px; line-height: 40px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Hayali Çizim</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</td></tr>
</tbody></table>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrim teorisi, canlıların mutasyonların etkisiyle sözde gelişim göstererek başka başka canlılara dönüştüğünü iddia eder. Oysa bunun büyük bir aldatmaca olduğunu modern bilim tüm açıklığıyla ortaya koymuştur. Günümüzde canlıların küçük değişikliklerle farklılaştıklarını gösteren tek bir ara geçiş örneği dahi yoktur.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrim teorisinin iddiasına göre, yeryüzünde yaşayan ve geçmişte yaşamış tüm canlı türleri birbirlerinden türeyerek ortaya çıkmışlardır. Türlerin birbirlerine dönüşümü ise, evrim teorisine göre, yavaş yavaş ve kademe kademe olmuştur. Dolayısıyla, bu iddiaya göre iki canlı türü arasındaki geçiş dönemini yansıtan ve her iki türden bazı özellikler taşıyan birtakım canlıların yaşamış olması zorunludur. Örneğin, evrimci iddiaya göre balıklar karaya çıkıp sürüngenlere dönüşene kadar mutlaka yarı solungaçlı yarı akciğerli, yarı yüzgeçli yarı ayaklı türden bazı canlıların milyonlarca yıl boyunca yaşamış olmaları gerekir. Evrimciler, geçmişte yaşamış olduklarına inandıkları bu hayali canlılara "ara geçiş formu" adını verirler.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Eğer evrim teorisi doğru olsaydı, bu tür canlıların geçmişte yaşamış olmaları ve bunların sayılarının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gerekirdi. Ve bu ucube canlıların kalıntılarına fosil kayıtlarında rastlanması gerekirdi. Ancak, bugüne kadar fosil kayıtlarında tek bir ara geçiş formu fosiline dahi rastlanmamıştır. Nitekim evrim teorisinin kurucusu Charles Darwin, Türlerin Kökeni kitabının "Teorinin Zorlukları" (Difficulties on Theory) adlı bölümünde şöyle yazmıştır:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden bütün doğa bir karmaşa halinde değil de, tam olarak tanımlanmış ve yerli yerinde? Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz... Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil? Jeoloji iyi derecelendirilmiş bir süreç ortaya çıkarmamaktadır ve belki de bu, benim teorime karşı ileri sürülecek en büyük itiraz olacaktır. (Charles Darwin, The Origin of Species, ss.172-280)</blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrimci paleontologlar, Darwin'in bu sözlerine dayanarak 19. yüzyılın ortasından bu yana dünyanın dört bir yanında fosil araştırmaları yaptılar ve bu ara geçiş formlarını aradılar. Tüm çabalara rağmen söz konusu formlara hiçbir zaman rastlanamadı. Yapılan kazılarda ve araştırmalarda elde edilen bütün bulgular, evrim teorisinin öngörülerinin aksine, canlıların yeryüzünde birdenbire, eksiksiz ve kusursuz bir biçimde ortaya çıktıklarını gösterdi.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Ünlü İngiliz paleontolog (fosil bilimci) Derek W. Ager, evrim teorisini benimsemesine karşın bu gerçeği şöyle kabul eder:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Sorunumuz şudur: Fosil kayıtlarını detaylı olarak incelediğimizde, türler ya da sınıflar seviyesinde olsun, sürekli olarak aynı gerçekle karşılaşırız; kademeli evrimle gelişen değil, aniden yeryüzünde oluşan gruplar görürüz. (Derek A. Ager, "The Nature of the Fossil Record", Proceedings of the British Geological Association, vol 87, 1976, s.133)</blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bir başka evrimci paleontolog Mark Czarnecki ise şu yorumu yapar:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Teoriyi (evrimi) ispatlamanın önündeki büyük bir engel, her zaman için fosil kayıtları olmuştur... Bu kayıtlar hiçbir zaman için Darwin'in varsaydığı ara formların izlerini ortaya koymamıştır. Türler aniden oluşurlar ve yine aniden yok olurlar. Ve bu beklenmedik durum, türlerin yaratıldığını savunan argümana destek sağlamıştır. (Mark Czarnecki, "The Revival of the Creationist Crusade", MacLean's, 19 January 1981, s.56)</blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Ünlü biyolog Francis Hitching de, The Neck of the Giraffe: Where Darwin Went Wrong (Darwin'in Yanıldığı Yer: Zürafanın Boynu) adlı kitabında şöyle demektedir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Eğer fosiller buluyorsak ve eğer Darwin'in teorisi doğruysa, o halde kayaların, belirli bir grup yaratığın, daha kompleks bir başka grup yaratığa doğru küçük kademelerle evrimleştiğini gösteren kalıntılar ortaya çıkarması gerekir. Bu nesilden nesile ilerleyen "küçük gelişmelerin" son derece iyi korunmuş olması gerekir. Ama durum hiç de böyle değildir. Aslında, bunun tam tersi doğrudur. Darwin'in "sayısız ara form olmalı, ama bunları neden yeryüzünün sayısız katmanında bulamıyoruz" derken yakınmış olduğu gibi. Darwin, fosil kayıtlarındaki bu "olağanüstü eksikliğin" sadece daha fazla fosil kazısı yapmakla ilgili olduğunu düşünmüştür. Ama her ne kadar yeni fosil kazısı yapılırsa yapılsın, bulunan türlerin neredeyse hepsinin, istisnasız, bugün yaşamakta olan hayvanlara çok benzediği ortaya çıkmıştır. (Francis Hitching, The Neck of the Giraffe: Where Darwin Went Wrong, Tichnor and Fields, New Haven, 1982, s.40)</blockquote>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 324px;">
<img alt="hayali çizimler" height="453" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/29-hayali-cizim.jpg" style="border: 0px;" width="324" /><div align="center" class="baslik1" style="font-size: 20px; font-weight: bold; line-height: 26px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
HAYALİ ARA FORMLAR</div>
<div align="center" class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: left; transition: all 0.2s ease-out;">
İki farklı canlı türünün özelliklerini taşıyan ara formlar sadece Darwinistlerin "hayallerinde" yer almaktadır. Gerçekte ise böyle canlılar hiç var olmamıştır.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin'in ve alıntılarına yer verilen diğer kişilerin yukarıda yer alan sözleriyle ifade ettikleri gibi bugüne kadar tek bir ara geçiş fosili bile bulunamamış olması, evrim teorisinin geçersizliğini açıkça gözler önüne sermektedir. Çünkü herşeyden önce eğer canlılar başka canlılara dönüştüyse, dönüşme evresinde çok sayıda ara canlı var olmalı, yeryüzünün dört bir yanı evrimleşme aşamasındaki canlıların fosilleriyle (ara fosillerle) dolu olmalıdır. Oysa bugüne kadar çıkarılmış olan 100 milyona yakın fosilin tamamı bugün de bildiğimiz tam ve eksiksiz canlılara aittir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Fosil kayıtları, canlı türlerinin hem bir anda ve tamamen farklı yapılarda ortaya çıktıklarını, hem de çok uzun jeolojik dönemler boyunca değişmeden sabit kaldıklarını göstermektedir. Harvard Üniversitesi paleontologlarından ve evrimci Stephen Jay Gould, bu gerçeği şöyle kabul eder:</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Fosilleşmiş türlerin çoğunun tarihi, kademeli evrimle çelişen iki farklı özellik ortaya koymaktadır:</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>1. Durağanlık:</strong> Çoğu tür, dünya üzerinde var olduğu süre boyunca hiçbir yönde değişim göstermez. Fosil kayıtlarında ilk ortaya çıktıkları andaki yapıları ne ise, kayıtlardan yok oldukları andaki yapıları da aynıdır. Morfolojik (şekilsel) değişim genellikle sınırlıdır ve belirli bir yönü yoktur.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>2. Aniden ortaya çıkış:</strong> Herhangi bir lokal bölgede bir tür, atalarından kademeli farklılaşmalara uğrayarak aşama aşama ortaya çıkmaz; bir anda ve "tamamen şekillenmiş" olarak belirir. (S.J. Gould, "Evolution's Erratic Pace", Natural History, vol. 86, May 1977)</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Oysa evrim gerçekleşmiş olsaydı, yeryüzü milyarlarca ara canlıya ait fosil ile dolu olmalıydı. Üstelik sayısı milyonları bulan bu canlıların mutasyonların etkileri nedeniyle son derece anormal varlıklar olmaları gerekirdi.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrimcilerin iddiasına göre tüm canlılar ve bu canlılara ait tüm organlar tesadüfen meydana gelmiş mutasyonlar sonucu oluşmuştur. Bu durumda işlevlerinin gelişmesi aşamasında anormal yapıya sahip bir organ defalarca mutasyona maruz kalmış olmalı, her seferinde anormal bir halden başka bir anormal hale dönüşmeliydi. Bugünkü en mükemmel ve estetik görünümlü canlılar oluşmadan önce, bu canlıların anormal organları ve estetik dışı görünümleri olmalıydı.</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; width: 700px;">
<img alt="ara formlar" height="305" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/30-31-ARAGECIS1.jpg" style="border: 0px;" width="700" /><div align="center" class="bg_saydam_beyaz yazi" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px; transition: all 0.2s ease-out;">
Darwinistlerin iddiaları doğru olsaydı fosil kayıtlarında resimlerde görüldüğü gibi çok sayıda göz çukuru bulunan, farklı yerlerde burunları olan, hem önde hem arkada çeneye sahip, kafatası anormal şekilde gelişmiş vs pek çok garip canlının izlerine rastlanması gerekirdi. Ancak 150 yıldır yapılan çalışmalar neticesinde hiç böyle bir fosile rastlanmamıştır. Tam tersine elde edilen bütün fosiller, tüm canlıların var oldukları ilk andan itibaren kusursuz ve eksiksiz olduklarını ve var oldukları müddetçe de hiç değişmediklerini göstermektedir.</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Örneğin iki kulak, iki göz, burun ve ağızdan oluşan son derece simetrik insan yüzü meydana gelmeden önce, simetrisi bozuk olacak şekilde çok sayıda kulağı ve gözü olan, burnu iki gözü arasında veya çenesinde yer alan, gözlerinin bir kısmı kafasının arkasında veya yanaklarının üzerinde bulunan, burnu kulağının yerinde bulunup boynuna kadar uzayan ve bu şekilde milyonlarca hatta milyarlarca farklı şekilde örneklendirebileceğimiz anormal yüzler oluşmalıydı.</div>
<div align="center" class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px auto 10px; padding: 4px; width: 740px;">
<img alt="sahte ara formlar" class="boxshadowborder" height="486" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/32-33-ARAGECIS3.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(255, 255, 255, 0.498039); border: 1px solid rgb(221, 221, 221); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="700" /><div class="bg_saydam_beyaz yazi" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px; transition: all 0.2s ease-out;">
Eğer Darwinistlerin iddiaları doğru olsaydı, tesadüflerin ve mutasyonların insan vücudunda pek çok orantısızlık, dengesizlik ve gariplik oluşturması gerekirdi. Kusursuz ve muntazam olan insan bedeninde, kafatasının kalça kemiği üzerinde gelişmesi, omuzlardan birden fazla kol kemiğinin çıkması, kaburga kemiklerinin veya kalça kemiğinin çok sayıda olması gibi anormallikler ortaya çıkardı. Kol veya bacak kemiklerinin şimdi olduğu gibi düzgün değil, yamuk olması gerekirdi. Ancak bu şekilde tek bir örnek bile bulunmamaktadır. Bugüne kadar yaşamış ve günümüzde yaşayan milyarlarca insanın hepsinin bedeni aynı simetriye, dengeye ve düzene sahiptir. Bu durum Darwinistlerin, "tesadüfler ve mutasyonlar neticesinde aşamalı olarak gelişim" iddiasını yerle bir etmektedir.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Hatta bu aşamaya gelmeden önce ayağının altında kulağı veya sırtında gözü olan, ağzı karnında yer alan, kafatasının içinde, bir yerine 2-3 ayrı beyne sahip, diz kapakları henüz oluşmadığı için ayakta duramayan, gövdesinin iki yanından birer tane yerine 3'er, 5'er tane farklı uzunlukta kol çıkan, ayak kemikleri dengede durabileceği şekilde öne değil arkaya veya yana bakan garip varlıklar da yaşamalıydı. Bu iddiaya göre yeraltında her aşaması ayrı anormalliklere sahip bu yapıların fosillerinden milyonlarcasının bulunması gerekirdi. Ama tek bir tane bile yoktur. İki, üç, dört, beş başlı insanlar, böcekler gibi yüzlerce göze sahip, bir çok kolu olan ve hatta 2-3 metrelik kolları olan ve bu tarzda anormalliklere sahip pek çok insan fosili bulunmalıydı. Aynı bu şekilde her hayvan ve bitki türü için de anormal örnekler olması gerekirdi. Bütün deniz hayvanlarının da ara fosillerinin son derece anormal varlıklara dönüşmesi gerekirdi. Ancak bunlardan da tek bir tane bile yoktur. Fosilleri bulunan milyonlarca örneğin hepsi normal canlılara aittir.</div>
<div align="center" class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px auto 10px; padding: 4px; width: 730px;">
<img alt="ara formlar" class="boxshadowborder" height="419" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/34-35-ARAGECIS2.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(255, 255, 255, 0.498039); border: 1px solid rgb(221, 221, 221); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="700" /><div class="bg_saydam_beyaz yazi" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px; transition: all 0.2s ease-out;">
Eğer canlılar on binlerce küçük değişiklikten geçerek bugünkü yapı ve görünümlerine kavuştularsa, o zaman bu hayali gelişimi gösteren sayısız fosil örneği bulunması gerekirdi. İki beyinli, üç omurgalı, dört gözlü, iki çeneli, üç burunlu, yedi parmaklı, üç bacaklı normal dışı varlıkların fosillerinin görülmesi gerekirdi. Ancak bugüne kadar bulunan milyonlarca fosilin hepsi, insanların hep insan olarak var olduğunu göstermektedir.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu gerçek, evrim teorisinin çöküşünün açık bir ifadesidir. 140 senedir bulunan her fosilin evrimi yalanlamasına rağmen hala "bir gün bulunur" umuduyla bu teoriyi savunmak akıl sahibi bir insanın yapacağı şey değildir. Aradan 140 sene geçti, dünyada kazılmadık fosil yatağı kalmadı, milyarlarca dolar harcandı ama Darwin'in öngördüğü ara canlılara ait fosiller bulunmadı. Bulunamaz da. Çünkü Darwinizm'in delil olarak kullanabileceği tek bir ara fosil yoktur. Buna karşı "Yaratılış gerçeği"ni gösteren milyonlarca "yaşayan fosil" bulunmaktadır.</div>
<h2 id="title2" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Göz Kör Tesadüflerin Değil, Üstün Akıl Sahibi Rabbimizıin Eseridir</h2>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 350px;">
<img alt="ayet" height="282" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/37-ayet.jpg" style="border: 0px;" width="350" /><div class="ayet bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: Georgia, serif; font-style: italic; font-weight: bold; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: center; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px; transition: all 0.2s ease-out;">
Ki O, yarattığı herşeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir özden (sülale'den), basbayağı bir sudan yapmıştır. Sonra onu düzeltip bir biçime soktuı ve ona Ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz? <span class="ayetno" style="font-size: 11px; font-style: normal; font-weight: normal; margin: 0px; padding-left: 5px; text-shadow: none; white-space: nowrap;">(Secde Suresi, 7-9)</span></div>
</div>
<ul style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; line-height: 1.462em; list-style-type: none; margin: 1.615em 1em; padding: 0px; text-align: justify;">
<li style="background-image: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/bullet_grey.gif); background-position: 0.8em 0.4em; background-repeat: no-repeat; margin: 1em 0px; padding: 0px 2em;">Gözler, altı kemik uzantısı ile kafatasına bağlanan, etrafları özel dokularla çevrelenmiş göz yuvaları içinde, koruyucu bir yağ yastıkçığı üzerine yerleştirilmişlerdir. Burun kemeri, kaşlar ve elmacık kemikleri tarafından dış etkenlere karşı korunurlar.</li>
<li style="background-image: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/bullet_grey.gif); background-position: 0.8em 0.4em; background-repeat: no-repeat; margin: 1em 0px; padding: 0px 2em;">Gözler, çok iyi korunmalarının yanı sıra vücutta, görmeyi en rahat ve en ideal biçimde sağlayacak bir bölgeye yerleştirilmişlerdir. Acaba gözler yüzün başka bir yerinde, örneğin burnun altında bulunsalardı ne olurdu? Hem emniyet açısından riskli bir durum oluşur hem de estetik olarak oldukça çirkin bir görünüm meydana gelirdi. Görüş açısı da şu ankinden çok daha kısıtlı olurdu.</li>
<li style="background-image: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/bullet_grey.gif); background-position: 0.8em 0.4em; background-repeat: no-repeat; margin: 1em 0px; padding: 0px 2em;">Gözlerin her yönden, olabilecek en ideal yerde, simetrik bir biçimde bulunmaları estetiğe de son derece uygundur. İki gözün arası ortalama tek göz boyundadır. Bu oran bozulduğunda, gözlerin arası daha açık veya daha yakın olunca yüzün tüm ifadesi değişir.</li>
<li style="background-image: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/bullet_grey.gif); background-position: 0.8em 0.4em; background-repeat: no-repeat; margin: 1em 0px; padding: 0px 2em;">Göz, sahip olduğu bütün özellikleri ile insanı Allah'ın yarattığını ispatlayan bir delildir.</li>
Allah Kuran'da şöyle bildirmektedir:</ul>
<div class="ayet" style="background-color: white; color: #121419; font-family: Georgia, serif; font-size: 13px; font-style: italic; font-weight: bold; line-height: 22.11359977722168px; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-align: justify; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz şeylerden rızık verdi. İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne Yücedir. <span class="ayetno" style="font-size: 11px; font-style: normal; font-weight: normal; margin: 0px; padding-left: 5px; text-shadow: none; white-space: nowrap;">(Mümin Suresi, 64)</span></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrimciler ise gözün bu kusursuz yapıya tesadüfi mutasyonların etkisi ile aşama aşama sahip olduğunu iddia ederler. Bu iddiaya göre milyonlarca yıl boyunca ard arda kör ve şuursuz tesadüfler meydana gelmiş ve dolayısıyla göz bu kusursuz yapıya ulaşıncaya kadar milyonlarca farklı anormalliğe sahip olmuştur. Örneğin insanın kafasında değil ayağında veya sırtında yer alan, simetrik şekilde yerleştirilmiş iki tane yerine arılarınki gibi petek şeklinde çok sayıda olan, gözyaşı bezleri olmadığı için kısa sürede kuruyup körleşen, korneası şeffaf olmadığı için ışığı geçirmeyen ve dolayısıyla görme fonksiyonu olmayan, irisi henüz oluşmadığı için küçük bir ışık değişiminde bile görme işlevini yitiren gözler meydana gelmiş olmalıdır. Üstelik bunlar oluşabilecek anormalliklerin çok küçük bir kısmıdır, gözün tüm organelleri ve işlevleri göz önünde bulundurulduğunda bu şekilde milyonlarca anormal göz şekli düşünülebilir.</div>
<table align="center" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; text-align: justify;"><tbody>
<tr><td style="margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;"><div class="imagecaption boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; font-size: 14px; height: 923px; line-height: 17px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; position: relative; text-align: left; width: 750px;">
<img alt="göz" height="923" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/36-goz.jpg" style="border: 0px; position: absolute;" width="750" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 465.5px; left: 200px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 220px; width: 150px;">
<div class="text" style="height: 465.5px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 150px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div style="color: white; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Görüntü bilgisini beyne taşıyan optik sinirler</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="caption" style="border: 0px; height: 465.5px; left: 420px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 0px; width: 150px;">
<div class="text" style="height: 465.5px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 150px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div style="color: white; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Göz yuvarlağı ışığın kolayca iletilmesini sağlayan şeffaf jölemsi bir sıvıdan oluşur</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="caption" style="border: 0px; height: 465.5px; left: 470px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 100px; width: 150px;">
<div class="text" style="height: 465.5px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 150px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div style="color: white; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Kornea şeffaf ve dışa doğru kıvrımlıdır.</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="caption" style="border: 0px; height: 465.5px; left: 580px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 140px; width: 150px;">
<div class="text" style="height: 465.5px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 150px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div style="color: white; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
İris</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="caption" style="border: 0px; height: 465.5px; left: 550px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 250px; width: 150px;">
<div class="text" style="height: 465.5px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 150px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div style="color: white; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Göz merceği odaklandığı nesneye göre incelir veya kalınlaşır.</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="caption" style="border: 0px; height: 465.5px; left: 390px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 330px; width: 150px;">
<div class="text" style="height: 465.5px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 150px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div style="color: white; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Retina göz yuvarlığının üst kısmında olsaydı...</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="caption" style="border: 0px; height: 465.5px; left: 430px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 500px; width: 270px;">
<div class="text" style="height: 465.5px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 270px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div style="color: white; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Göz merceği görüntüyü iletecek yer bulamazdı, görüntü oluşmazdı...</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="caption" style="border: 0px; height: 465.5px; left: 350px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 590px; width: 250px;">
<div class="text" style="height: 465.5px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 250px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div style="color: white; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Göz yuvarlağından merceğe açılan boşluk başka bir yerde olsaydı, görüntü oluşmazdı.</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</td></tr>
</tbody></table>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Oysa bugüne kadar bahsedilen anormal ve bozuk yapılı gözlere sahip tek bir canlı bile bulunmamıştır. Fosil kayıtlarında yer alan tüm canlılar kendilerine has mükemmel göz sistemlerine sahiptirler. Bu gerçek göstermektedir ki, evrim teorisinin küçük değişimlerle meydana gelen canlılar iddiası kesin bir aldatmacadır.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-61946671765323672282014-06-06T14:51:00.001-07:002014-06-06T14:51:06.951-07:00<h1 id="title0" style="background-color: white; clear: both; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 30px; letter-spacing: 1px; line-height: 1em; margin: 0px 0px 1em; padding: 15px 0px; text-align: center; text-shadow: black 1px 1px 1px, rgb(92, 84, 72) 2px 2px 4px;">
Fosil Kayıtları Yaratılışı İspatlıyor:<br />Fosil Kayıtlarındaki Durağanlık (Stasis)</h1>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Yeryüzünün binlerce asırlık katmanlarında araştırma yapan paleontologlar, çok önemli fosillerle karşılaştılar. Milyonlarca yıllık fosil katmanları üzerindeki bu canlılar, günümüz örümcekleri, sinekleri, kurbağaları, kaplumbağaları ve balıklarıydı. Evrime göre, milyonlarca yıllık zaman dilimi içinde değişim göstermesi gereken bu canlılar, canlılık tarihinin en eski dönemlerinde, en kompleks halleri ile yaşamışlar ve hiçbir değişim göstermeden günümüze kadar gelmişlerdi. Yani bu canlılar, evrimleşmemişti. Fosil kayıtlarında, evrimcilere göre olmaması gereken bir durağanlık vardı.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<img alt="dinazor" class="boxshadowborder2" height="486" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/38-dinazor-kemik.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; float: right; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="350" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin, milyonlarca yıl boyunca aynı kalan bu canlıların, teorisi için ne kadar büyük bir problem olduğunu görüyor, bunu sık sık dile getiriyordu. Bu özel fosillerin Darwin tarafından isimleri de konulmuştu: Yaşayan Fosiller.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrimci paleontolog Peter Douglas Ward, Darwin'in bu sorununu, şu şekilde vurgulamıştır:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Yine de, Darwin'in en temel inancı, çoğu organizmanın zamanla değişmiş olduğuydu. Ama acaba bunlar aynı seviyede mi değişmişlerdi, yoksa değişimin oranı farklı mıydı? Darwin, değişim oranının farklı olduğundan emindi, çünkü daha önce gördüğü, üstelik bazıları oldukça eski katmanlardan çıkan fosillerin çok benzeri olan oldukça fazla sayıda canlı gösterebilirdi. Darwin, bu problemle birkaç defa karşılaştı. Türlerin Kökeni'nde yaptığı açıklama ile tatmin olmuş gözükse de, sürekli olarak "yaşayan fosiller" konusunu okuyucunun dikkatine sunması, onun bu olgu konusunda tam anlamıyla rahat olmadığını gösteriyordu.Örneğin, konuyla ilgili olarak şunları yazmıştı:<div style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
"Bazı durumlarda ... aşağı derecede organize olmuş formlar, günümüze kadar korunmuş gibi gözükmektedir. Bunlar, daha az ciddi rekabetlere maruz kaldıkları ve yetersiz sayılarının uygun şekilde değişim ihtimalini yavaşlattığı, sınırlı veya özel bölgelerde yaşamışlardı Bu açıklamaya rağmen yine de, ismini Darwin'in kendisinin koyduğu 'yaşayan fosiller'in varlığı, onun kafasını karıştırmaya devam etti ve onu eleştiren çok sayıda kişinin, ona karşı kullanabilecekleri bir koz haline geldi.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7482/Fosil-kayitlari-yaratilisi-ispatliyor#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">7</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="7" name="7" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
</blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin, söz konusu canlıları "aşağı derecede organize olmuş canlılar" olarak nitelendirmişti. Dolayısıyla, onların hayatta kalmalarına sözde kılıf bulmaya çalışarak sorunu küçük göstermeye çalışıyordu. Ancak bu fosiller, günümüz canlılarından farksızlardı. Son derece gelişmiş kompleks özelliklere sahiplerdi. Ve hayatta kalmaları, Darwin'in kendisinin bile inanmakta zorlandığı birkaç bahane ile açıklanacak gibi değildi.</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: left; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 250px;">
<img alt="kurbağa" height="523" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/39-kurbaga.jpg" style="border: 0px;" width="250" /><div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: center; transition: all 0.2s ease-out;">
Almanya'da bulunan 49 milyon yıllık kurbağa fosilinin bugün yaşayan canlı örneklerinden hiçbir farkı yok.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin'in takipçileri için ise sorun, Darwin dönemindeki kadarla kısıtlı kalmıyordu. Yeryüzü katmanlarının büyük bir bölümünden çıkan yaşayan fosillerin sayısı, milyonları aşıyordu. Ara fosil arayışları, yaşayan fosil bulguları ile sonuçlanıyordu. Canlılar, milyonlarca yıllık katmanlardan, günümüzdeki halleri ile ortaya çıkıyorlardı. Ve bu durum evrim teorisi için büyük bir çöküşün en önemli delillerindendi.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin, kendi döneminde yaşayan fosillerin varlığından yoğun şekilde tedirgin olsa da, bunların kapsamının o kadar da farkında değildi. Çünkü gelecek yılların ne kadar daha yaşayan fosil örneği vereceğinden habersizdi. Darwin ve teorisi için ne kadar büyük bir hayal kırıklığıdır ki, Darwin'den sonraki yıllar, onun beklediği ara geçiş formlarının yerine, durmaksızın yaşayan fosil örnekleri sundu.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Şu anda fosil katmanlarından çıkarılmış olan yaşayan fosillerin sayısı milyonları aşmış durumdadır. Bu fosillerin birkaçı medyada ön plana çıkarılırken, büyük bir kısmı da çeşitli müzelerin depolarına kaldırılmış durumdadır. Ancak yaşayan fosiller gerçeği, saklamakla örtbas edilecek gibi değildir. Çünkü araştırılan her fosil katmanı, durmaksızın yeni yaşayan fosil örnekleri vermektedir. Gelişmeleri basından izleyenler, oldukça nadir olarak bulunmuş sayısı belli birkaç yaşayan fosil örneğinin var olduğunu zannedebilirler. Ama gerçek bu değildir. Bu fosiller her yerdedir. Ve günümüz canlılarının milyonlarca yıl önceki temsilcileridirler.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin'in açıklayamadığı fosil kayıtlarındaki bu durağanlık, Darwin'in takipçileri tarafından da açıklanamamaktadır. Evrimciler, ilk başlarda, 350 milyon yıllık örnekleri bulunan hamam böceği gibi canlıların "her ortamda yaşayabilen ve her şekilde beslenebilen" canlılar oldukları için değişmediklerini iddia etmişlerdir. 350 milyon yıl önceki bir hamam böceğinin, evrimcilere göre sözde ilkel bir dönemde, nasıl tüm kompleks özellikleriyle ortaya çıktığı sorusuna nedense hiç değinmeyen evrimciler, bu canlının, ortama ne kadar uyumlu olursa olsun, evrim iddiasına göre gelişme göstermesi gerektiğini kasıtlı olarak gözardı etmişlerdir. Sonra başka canlılar için başka iddialar ortaya çıkmıştır. 200 milyon yıl öncesine ait tuatara kertenkelesinin değişmemiş olduğu gerçeğine karşı, canlının yavaş evrim geçirdiğini iddia etmişlerdir. Ama nedense bu iddia, hızla üreyen hamam böcekleri ve 3.5 milyar yıllık fosilleri bulunan ve dakikalar içinde üreyen arkeabakteriler için geçerli değildir.Evrimcilerin, yaşayan fosillerin yalnızca bir kısmını ön plana çıkarmalarının nedeni budur. Birkaç yaşayan fosil için bilimsellikten uzak, mantıksız ve tutarsız da olsa gerekçe uydurmak onlar için son derece olağandır. Eğer yaşayan fosillerin tümü ön plana çıkarılsa, her biri için bir bahane bulmak hem mümkün hem de inandırıcı olmayacaktır.</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 300px;">
<img alt="kedi balığı" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/39-kopek-baligi.jpg" style="border: 0px;" /><div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: center; transition: all 0.2s ease-out;">
95 milyon yıl önce yaşamış olan kedi balıklarının günümüzdeki örneklerinden hiçbir farkı olmadığını gösteren bu fosil karşısında Darwinistlerin, teorilerinin hayal ürünü bir hikaye olduğunu kabul etmekten başka yapabilecekleri hiçbir şey yoktur.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
New Scientist dergisi, "evrimsel aşamalar, yaşayan fosillerin tümünün ısrarcılığını açıklayamıyor" şeklindeki yoruma, evrimcilerin sürekli geçersiz gerekçe bulma ihtiyaçlarını ve bunların nasıl sonuçsuz kaldığını belirterek şöyle devam etmektedir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Bütün bunlar, bu istisnai yaşamların sırrını arayanlara oldukça karmaşık bir görüntü sunuyor. Genelleşmiş veya özelleşmiş ol. Hızlı veya yavaş yaşa. Basit kal veya kalma. Doğru zamanda doğru yerde ol. Eğer diğer her şey başarısız olursa, bu durumda, her şeye karşı koyabilen bir fizyolojiyle kutsanmış bir "süpertür" olmayı dene. …<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7482/Fosil-kayitlari-yaratilisi-ispatliyor#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">8</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="8" name="8" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bir başka deyişle Darwinistler, yaşayan fosillerin varlığına, Yaratılış gerçeği dışında her türlü açıklamayı getirmeye hazırdırlar. Açıklamaların tümü sonuçsuz kalırsa, New Scientist dergisinin de açıkça belirttiği gibi, bunu bir "süper tür" olarak bile kabul etmek olasıdır. Darwinistlere göre yapılmaması gereken tek şey, bu canlının "yaratılmış" olduğunu kabul etmektir.</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: left; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 300px;">
<img alt="hamam böceği" height="207" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/40-hamam-bocegi.jpg" style="border: 0px;" width="300" /><div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: center; transition: all 0.2s ease-out;">
125 milyon yıllık hamam böceği fosili, canlıların sürekli değişerek geliştiklerini iddia eden evrime büyük darbe vurmaktadır. Bu canlılar aradan geçen milyonlarca yıl içinde hiç değişmemişlerdir.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin'in ardına sığındığı, günümüz Darwinistlerinin de dile getirmekten genellikle çekindikleri bu tutarsız iddialar, zaten durağanlığı belgeleyen fosillerin olağanüstü sayısı karşısında tamamen çürütülmüştür. Yaşayan fosiller, haklarında senaryolar üretilemeyecek kadar çoktur ve evrimin gerçekleşmediğini açıkça göstermektedir. Evrime göre, kurt benzeri bir canlı, bir gün denize girip elli milyon yıl içinde balina gibi dev bir deniz memelisine dönüşmüştür.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7482/Fosil-kayitlari-yaratilisi-ispatliyor#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">9</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="9" name="9" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a>Eğer evrim -tüm mantıksızlığına rağmen- bu kadar kısa bir sürede, kurda benzer bir kara canlısını balinaya çevirebiliyorsa, nasıl olur da bir semenderi 160 milyon yıl boyunca hiçbir değişime uğratmamıştır? Bu soru, hiçbir evrimci tarafından bilimsel olarak cevaplanamamıştır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Üstelik bu durum sadece semender için değil, günümüzde yaşayan örnekleri bulunan –kitabın ilerleyen bölümlerinde örneklerini göreceğiniz- sayısız tür için geçerlidir. Fosil kayıtlarındaki durağanlığın sayısız örnekle delillendirilmesi, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi paleontologlarından evrimci Niles Eldredge tarafından da şu şekilde ifade edilmiştir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Stasis (durağanlık) artık, türlerin evrimsel tarihinde egemen bir paleontolojik seyir olarak oldukça fazla sayıda belgelenmiştir.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7482/Fosil-kayitlari-yaratilisi-ispatliyor#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">10</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="10" name="10" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Yeryüzünde bulunan örnekler, canlıların büyük bir kısmının milyonlarca yıl önce de aynı anatomik özelliklerle yaşadıklarını kanıtlamıştır. Öyle ki, 100 milyon yıl önce var olan böcek familyalarından %84'ü bugün yaşamaktadır.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7482/Fosil-kayitlari-yaratilisi-ispatliyor#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">11</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="11" name="11" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a> Botanikçi Margaret Helder, evrimci Niles Eldredge'in görüşlerini de dile getirerek, yaşayan fosillerdeki bu müthiş çeşitliliği şöyle açıklamıştır:</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; width: 655px;">
<img alt="bilim adamları" height="608" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/40-adamlar.jpg" style="border: 0px;" width="655" /><div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
150 yıldır dünyanın dört bir yanında yapılan kazı çalışmaları ortaya, evrimi destekleyen bir tek fosil dahi koyamamıştır. Elde edilen tüm fosiller Yaratılış gerçeğini teyit etmektedir.</div>
</div>
</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Bir organizmanın yaşayan fosil olarak tanımlanması, onu inceleyen kişinin onun canlı hali ile fosil hali arasında aradığı benzerlik derecesine bağlıdır. Eğer organizmanın genel kategorileri açısından bir tanımlama yapılacak olursa, yani genel olarak süngerler, genel olarak eğrelti otları hatta eğrelti otlarının belirli grupları gibi, o zaman Niles Eldredge'in görüşüne göre, "böyle bir kıstasa göre, neredeyse her şey yaşayan fosildir."<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7482/Fosil-kayitlari-yaratilisi-ispatliyor#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">12</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="12" name="12" style="outline: 0px;"></a> Tanımlama bu kadar geniş tutulsun veya tutulmasın, yaşayan fosillerin hiç de az olmadıkları sonucuna varmak oldukça güvenli ve sağlamdır.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7482/Fosil-kayitlari-yaratilisi-ispatliyor#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">13</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="13" name="13" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img class="boxshadowborder2" height="362" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/41-DENIZ.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="450" /></div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 300px;">
<img alt="akrep" height="290" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/42-akrep.jpg" style="border: 0px;" width="300" /><div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: center; transition: all 0.2s ease-out;">
110 milyon yıllık akrep ve 108 - 92 milyon yıllık çekirge fosilleri bu canlıların on milyonlarca yıl boyunca aynı yapı ve özelliklere sahip olduklarını, hiç değişmediklerini, yani evrim geçirmediklerini göstermektedir.</div>
<img alt="çekirge" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/42-cekirge.jpg" style="border: 0px;" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Kuşkusuz bu canlıların çok fazla sayıda ortaya çıkışları, akılcı düşünen bir insan için şaşırtıcı değildir. Eğer bir insan, canlıların tümünü Allah'ın yaratmış olduğunu, karşısındaki açık örneklerden görebiliyorsa, o zaman fosil kayıtlarının kendisine gösterdiği delili anlayabilir. Canlılar evrim geçirmemiş, canlılık tarihi boyunca aniden, en kompleks ve en mükemmel özellikleri ile ortaya çıkmışlardır. Bu durum, canlıların tümünün yaratılmış olduklarını göstermektedir. Allah için, hayranlık uyandırıcı özelliklerle bugün var olan bir canlıyı, milyonlarca yıl önce yaratıp var etmiş olmak kuşkusuz çok kolaydır. Bunu takdir edebilen insanlar için yaşayan fosillerin varlığı, Allah'ın üstün yaratmasının birer delilidir. Yeryüzü, Darwin'in iddia ettiği evrimin delillerini vermemekte, Yaratılış gerçeğini tasdik etmektedir. Niles Eldredge, bunu itiraf eden evrimcilerden yalnızca bir tanesidir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Basit çıkarımlar işe yaramıyor. Bunu, Darwin'in bize, dağların yüzeylerinden fosillerimizi toplarken, doğal seleksiyonun tam olarak böyle bir işaret bırakmış olması gerektiğini söylemesinden beri, - hepimizin orada olması gerektiğini düşündüğü yavaş, sabit yönlü değişim örneklerini belgelemek için boşuna uğraştığım - 1960'lı yıllarda fark ettim. Darwin'in bu iddiasının aksine, türlerin fosil kayıtlarında bir kerede ortaya çıktıktan sonra neredeyse hiçbir değişim göstermediklerini gördüm. Türler ısrarla ve amansız bir şekilde tesadüfe karşı koyuyorlardı.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7482/Fosil-kayitlari-yaratilisi-ispatliyor#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">14</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="14" name="14" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Tüm bunlar göstermektedir ki, evrimcilerin, "fosil kayıtlarındaki kanıtlar", "evrimsel süreç" ve "canlılardaki aşamalı veya sıçramalı değişim" şeklindeki iddiaları yalnızca birer spekülasyondan ibarettir. Fosil kayıtlarındaki gerçeklere bakan hiç kimse, söz konusu Darwinist spekülasyonlara inanmayacaktır. Bu spekülatif iddialar, kitabın ilerleyen bölümlerinde daha detaylı şekilde çürütülmüştür.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Dünyaca ünlü Fransız zoolog ve evrimci Pierre-Paul Grassé, söz konusu evrim yanılgısını şu sözlerle ifade etmiştir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Julian Huxley ve diğer biyologların "evrim iş başında" iddiaları, yalnızca demografik gerçeklerin, bölgesel genotip dalgalanmalarının, coğrafi dağılımların bir gözleminden ibarettir. Genellikle söz konusu türler, yüzlerce asır boyunca aynı kalmışlardır! Çevresel şartlar sonucunda meydana gelen dalgalanma, genomda daha önce meydana gelen değişikliklerle birlikte, evrim anlamına gelmemektedir. Ve bizler, pek çok pankronik türde (milyonlarca yıl boyunca değişmeden kalan yaşayan fosiller) bunun elle tutulur delillerine sahibiz.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/7482/Fosil-kayitlari-yaratilisi-ispatliyor#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">15</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="15" name="15" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; width: 600px;">
<img alt="aslan, kaplan" height="396" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/43-aslan-kaplan.jpg" style="border: 0px;" width="600" /><div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
Evrim teorisi canlılığın kökeni açıklamaktan aciz olduğu gibi, türlerin çeşitliliği karşısında da çaresizdir.</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Yaşayan fosil örneklerinin çıktığı ülkelerde, hükümetlerin bunları ön plana çıkarıp, bu önemli bilimsel delilleri dünyaya tanıtması büyük bir gerekliliktir. Aksi takdirde, sırf propaganda ve aldatmaca yoluyla, bilimin gösterdiği gerçeklerin tamamen tersi olan anlayış, yani evrim teorisi, körü körüne desteklenmeye devam edecektir. Yeryüzündeki yaşam tarihini belgeleyen fosil kayıtlarının gösterdiği gerçek, canlıların evrim geçirmedikleri, tüm kompleks özellikleri ile aniden ortaya çıktıklarıdır. Yani fosil kayıtları, Yaratılış gerçeğini belgelemiştir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bilimsel konularla yakın ilgisi olmayan insanlar, basında yer alan haberlere dayanarak, yapılan kazılarda nadiren fosil örneklerine rastlandığını zannederler. Yine basının yönlendirmesiyle bulunan bu fosillerin de, evrim teorisinin sözde delilleri olduğunu düşünürler. Oysa gerçek böyle değildir. İngiltere'de, Lübnan'da, Rusya'da, Kanada'da, Madagaskar'da, Çin'de, ABD'de, Brezilya'da, Peru'da kısacası dünyanın hemen her yerinde bugüne kadar milyonlarca fosil bulunmuştur ve bulunmaya da devam edilmektedir. Bu fosiller, dünyanın farklı ülkelerindeki müzelerde veya bilim adamlarının ve araştırmacıların özel koleksiyonlarında muhafaza edilmektedir. Her ne kadar Darwinistler bu bulguları çarpıtarak kamuoyuna yansıtsalar ya da büyük çoğunluğunu halktan gizlemeye çalışsalar da, gerçekleri gizlemeleri artık imkansızlaşmıştır. Fosillerin gösterdiği gerçek şudur:</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>1.Canlılık aşamalı olarak oluşmamış, her canlı türü birdenbire ortaya çıkmıştır.</strong></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>2. Canlılar, soyları devam ettiği müddetçe hiç değişmemişlerdir.</strong></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Diğer bir deyişle, Darwinistlerin canlıların küçük değişimler geçirerek birbirlerinden türedikleri tezi geçersizdir. Tüm canlıları, Allah'ın yoktan yarattığı bilimsel bir gerçektir.</div>
<div align="center" class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px auto 10px; padding: 4px; width: 730px;">
<table align="center" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"><tbody>
<tr><td style="margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;"><div class="imagecaption boxshadowborder" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(255, 255, 255, 0.498039); border: 1px solid rgb(221, 221, 221); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; font-size: 14px; height: 962px; line-height: 17px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; position: relative; width: 700px;">
<img alt="fosil koleksiyonu" height="962" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/45_fosil_kolleksiyonu1.jpg" style="border: 0px; position: absolute;" width="700" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 485px; left: 200px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="text" style="height: 485px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div align="center" class="baslik1" style="color: white; font-size: 20px; font-weight: bold; line-height: 26px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
LÜBNAN'DAKİ HAQEL MÜZESİ'NDE SERGİLENEN FOSİL ÖRNEKLERİ</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="caption" style="border: 0px; height: 485px; left: 10px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 420px; width: 700px;">
<div class="text" style="height: 485px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 700px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div align="center" class="baslik1" style="color: white; font-size: 20px; font-weight: bold; line-height: 26px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
ABD DOĞA BİLİMLERİ MÜZESİ ESKİ BAŞKANI PROF.ROBERT CROSS'UN ÖZEL KOLLEKSİYONUNDAN SEÇMELER</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</td></tr>
</tbody></table>
<div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: left; transition: all 0.2s ease-out;">
<div align="center" style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
I.Lübnan'dan elde edilmiş vatoz örneği</div>
<div align="center" style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
II.Yaklaşık 300 milyon yaşındaki deniz atı örneği</div>
<div align="center" style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
III.Yaklaşık 300 milyon yıllık üç farklı tür deniz lalesi</div>
<div align="center" style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
IV. Almanya'dan elde edilmiş semender örneği. Miyosen dönemine (23 - 5 milyon yıl) ait</div>
<div align="center" style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
V.Çin'de bulunmuş kurbağa örneği</div>
<div align="center" style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
VI. Lübnan'da bulunmuş ıstakoz örneği</div>
<div align="center" style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
VII.Marlin balığı örneği</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinistler, canlıların evrim geçirdiğini gösteren bir tane bile fosil ortaya koyamazken, yüzlerce müzede sergilenen, pek çok müzede depolarda gizlenen, birçok üniversitenin paleontoloji bölümünde muhafaza edilen, bilim adamlarının ve araştırmacıların koleksiyonlarında tutulan milyonlarca fosil örneği, canlıların yaratıldığını söylemektedir. Bu fosillerin sayısının çokluğu karşısında evrimcilerin, fosil bulgularının evrimi desteklemediğini kabul etmekten başka çareleri yoktur.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Nitekim artık pek çok evrimci de fosil kayıtlarını son derece zengin olduğunu, ancak bu zenginliğin evrimi desteklemediğini, tam tersine geçersiz kıldığını kabul etmektedir. Bu isimlerden biri Glasgow Ünversitesi'nden Prof. T. Neville George'dur:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
"Fosil kayıtlarının (evrimsel) zayıflığını ortadan kaldıracak bir açıklama yapmak artık mümkün değildir. Çünkü elimizdeki fosil kayıtları son derece zengindir ve yeni keşiflerle yeni türlerin bulunması imkansız gözükmektedir... Her türlü keşfe rağmen fosil kayıtları hala (türler arası) boşluklardan oluşmaya devam etmektedir." (T. Neville George, "Fossils in Evolutionary Perspective", Science Progress, cilt 48, Ocak 1960, s. 1- 3 )</blockquote>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="fosil koleksiyonu" class="boxshadowborder2" height="880" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/47_fosil_kolleksiyonu2.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="650" /></div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-84417357269794932942014-06-06T14:50:00.001-07:002014-06-06T14:50:24.865-07:00<h1 id="title0" style="background-color: white; clear: both; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 30px; letter-spacing: 1px; line-height: 1em; margin: 0px 0px 1em; padding: 15px 0px; text-align: center; text-shadow: black 1px 1px 1px, rgb(92, 84, 72) 2px 2px 4px;">
Coelacanth Fosiller Üzerindeki Spekülasyonları Susturmuştur</h1>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Coelacanth, yaklaşık 150 cm. boyunda, iri yapılı, zırhı andıran ve bütün gövdesini kaplayan kalın pullara sahip bir balıktır. Kemiklibalıklar (Osteichthyes) sınıflamasına aittir ve fosillerine ilk olarak Devoniyen (408-360 milyon yıl arası) dönemine ait katmanlarda rastlanmaktadır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
1938 yılından önce, evrimciler için Coelacanth fosilleri, büyük bir problemin çözümü olarak öne sürüldü. Fosil kayıtlarında milyonlarca, hatta milyarlarca olması gereken ara fosil örneklerinden eser yoktu. Evrimciler için, canlıların denizden karaya hayali çıkışlarını belgeleyecek bir delile ihtiyaç vardı. İşte bu nedenle, bu senaryo için oldukça uygun buldukları Coelacanth fosilini alıp, üzerinde propaganda yapmaya başladılar. Canlının yüzgeçlerini "yürümek üzere olan ayaklar", vücudunda fosilleşmiş bir yağ kesesini ise "ilkel bir akciğer" olarak yorumladılar. Bu büyük kanıt sıkıntısı içinde Coelacanth, evrimciler için adeta bir kurtarıcıydı. Canlı üzerinde yapılan tamamen hayali iddialar sonucunda artık evrimciler, milyarlarca olması gereken kayıp halkalardan nihayet "birine" kavuşmuş olacaklardı.</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; width: 650px;">
<div align="center" class="yazi bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px; transition: all 0.2s ease-out;">
Comora Adalarında 1952 yılında yakalanan ikinci canlı Coelacanth'la birlikte poz veren J.L.B Smith görülmektedir.</div>
<img alt="coelacanth" height="451" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/48-49-coelecanth.jpg" style="border: 0px;" width="650" /><div align="center" class="yazi bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px; transition: all 0.2s ease-out;">
Almanya'daki Solnhofen Oluşumuından elde edilen bu Coelacanth fosili 145 milyon yıl yaşındadır.</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Coelacanth konusunda yıllarca araştırma yapmış olan Fransız evrimci Dr. Jacques Millot, Coelacanth'a adeta bir kurtarıcı gibi sığındıklarını şu sözlerle anlatıyordu:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Evrimin en büyük problemlerinden biri, balıklarla onların karadaki soyları arasındaki anatomik geçişi bulmaktı… Uzun zaman boyunca evrimciler balıklar ve amfibiler arasındaki bu büyük boşluk nedeniyle sıkıntı içindeydiler. Ama bu boşluk, eski balıklar üzerindeki çalışmalar ile aşıldı ve işte burada Coelacanth devreye girdi.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">16</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="16" name="16" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Ama evrimcilerin bu hevesi pek uzun sürmedi. 1938 yılında Coelacanth'ın canlı bir örneğinin balıkçılar tarafından yakalanması, evrimciler için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Rhodes Üniversitesi'nde Kimya bölümü doçenti, aynı zamanda İngiltere Güney sahillerindeki çeşitli balık müzelerinin fahri başkanı olan James Leonard Brierley Smith, yakalanan bu Coelacanth karşısında şaşkınlığını şu sözlerle dile getiriyordu:</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: left; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 450px;">
<img alt="coelacanth" height="467" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/50_ceolocant.jpg" style="border: 0px;" width="450" /><div class="font_elyazi1 bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
Yukarıdaki resimde J.L.B.Smith, canlı olarak yakalanmış Coelacanth'ın başında çalışırken görülmektedir. Yanda görülen resimde ise, East London Müzesi'nden J.L.B.Smith'e konuyla ilgili olarak gönderilmiş mektuplar ve J.L.B.Smith'in Coelacanth avcılarına göndermiş olduğu ilan görülmektedir.</div>
</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
"... balığı ilk gördüğümde bu görüntü beni beyaz parlak bir patlama şeklinde çarptı. ... Taştan bir baston gibi kalakalmıştım. Evet, hiçbir şüphe olmaksızın, her puluna, her kemiğine, her yüzgecine kadar bu gerçek bir Coelacanth idi."<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">17</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="17" name="17" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
İnsanın sözde atalarıyla yakından bağlantılı olduğuna inanılan bu hayali ara fosilin, yani Coelacanth'ın bir yaşayan fosil olarak bulunması, Darwinist çevreler için oldukça büyük bir olaydı. Çünkü evrim teorisinin en büyük hayali ara geçiş delili bir anda yok olmuştu. Denizden karaya hayali çıkışın en büyük adayı, günümüz denizlerinde yaşayan, hiçbir ara form özelliği göstermeyen, son derece kompleks bir canlıydı. Darwin'in evrim teorisi, bu canlı örnek karşısında büyük bir darbe almıştı. Canlının basına tanıtıldığı 1939 yılının Mart ayının ortalarında, haftalar boyunca, New York'dan Sri Lanka'ya kadar bütün gazete ve dergilerde konuyla ilgili makaleler yayınlandı. London Illustrated News gazetesinde canlının birebir büyüklükteki resimleri basıldı. Resmin yanında British Museum'dan Dr. E. I. White'ın bir makalesi vardı. Makalenin başlığı ise şuydu: "Yirminci Yüzyıl Doğa Tarihinin En Önemli Olaylarından Biri". Makale, keşfi "heyecan uyandırıcı" olarak tanımlıyor ve "bu olayın, Mezozoik çağın 2.5 metrelik Diplodocus dinozorunun canlı bir örneğinin keşfedilmesi kadar şaşırtıcı" olduğunu iddia ediyordu.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">18</a></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
J. L. B. Smith, sonraki yıllarda Coelacanth üzerinde sayısız çalışmalar yapmış, adeta tüm yaşamını bu çalışmalara adamıştı. Coelacanth'ın deniz dibindeki canlı halinin bulunabilmesi ve canlının iç organlarının detaylı bir şekilde incelenebilmesi için dünyanın çeşitli yerlerinde arama çalışmalarına öncülük etti. (İlk yakalanan Coelacanth, yakalanmasından uzun bir süre sonra J. L. B. Smith'in dikkatine sunulduğu için iç organlarını muhafaza etmek mümkün olmamıştı).</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Sonraki yıllarda ikinci Coelacanth ile karşılaşmak mümkün oldu. Canlı, yaşadığı derin sulardan sığ ve ılık sulara çıkarıldığı için kısa bir süre sonra ölmüştü. Ama yine de iç organlarını incelemek mümkün oldu. İncelemeyi yapan Dr. Jacques Millot ve meslektaşları, beklediklerinden çok daha farklı olan gerçeklerle karşılaştılar. Canlının iç organları, hiç de sandıkları gibi ilkel özellikler göstermiyor, canlı, hayali ilkel bir atayı temsil eden ara geçiş niteliklerini taşımıyordu. Canlı, evrimcilerin iddia ettikleri gibi ilkel bir akciğere sahip değildi. Evrimci araştırmacıların ilkel akciğer olduğunu düşündükleri yapı, balığın vücudunda bulunan bir yağ kesesinden ibaretti.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">19</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="19" name="19" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a> Ayrıca, sudan çıkmaya hazırlanan bir sürüngen adayı olarak lanse edilen canlı, okyanusun en derin sularında yaşayan ve 180 m derinliğin üzerine çıkmayan bir dip balığıydı.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">20</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="20" name="20" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a> Canlının sığ sulara çıkarılması bile, onun ölümüne sebep olmuştu. Dolayısıyla, Millot'a göre, aradıkları "kayıp halka"yı temsil etmesi gereken bu önemli canlı, sözde evrim geçirdiğini iddia ettikleri canlının ilkel özelliklerinden yoksundu.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">21</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="21" name="21" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a> Bir başka deyişle balık, bir ara form değildi ve 400 milyon yıl boyunca derin denizlerde aynı kompleks özellikleri ile yaşamıştı.</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 500px;">
<div align="center" class="baslik1" style="font-size: 20px; font-weight: bold; line-height: 26px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
COELACANTH DERİN SULARDA YAŞAYAN BİR DİP BALIĞIDIR</div>
<div class="baslik3" style="font-family: 'Segoe UI', 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 16px; font-weight: bold; line-height: 22px; margin-bottom: 1em; margin-top: 1.692em; padding: 0px 0px 0px 30px; text-align: center;">
410 MİLYON YILLIK Coelacanth fosili</div>
<img alt="coelacanth" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/51-coelacanth.jpg" style="border: 0px;" /><div style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<br /></div>
<div class="font_elyazi1 bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
1938 yılından sonra da Coelacanth'ın defalarca canlı örneği yakalandı. Coelacanth'ın okyanusun derin sularında yaşayan 180 m derinliğin üzerine çıkmayan bir balık olduğu anlaşıldı. Coleacanth'ın, Darwinistlerin iddia ettiği gibi, bir ara canlı değil, 400 milyon yıl boyunca yapısı hiç değişmeden varlığını devam ettirmiş yaşayan bir fosil olduğu ortaya çıktı.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Peter Forey adlı evrimci paleontolog, Nature dergisinde yayınlanan bir makalede bu konuda şunları söylüyordu:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Coelacanthların tetrapodların atasına yakın olduğuna dair görüş uzun süredir kabul gördüğü için, Latimeria'nın (Coelacanth) bulunmasıyla birlikte, balıklardan amfibiyenlere geçişi hakkında doğrudan bilgilerin elde edileceği ümit edilmişti... Ama Latimeria'nın anatomisi ve fizyolojisi üzerinde yapılan incelemeler, bu ilişki varsayımının sadece bir temenniden ibaret olduğunu ve Coelacanth'ın bir "kayıp bağlantı" olarak gösterilmesinin bir dayanağının olmadığını ortaya koydu.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">22</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="22" name="22" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bundan sonra defalarca karşılaşılan ve kendi yaşadıkları ortamda izlenen Coelacanthlar'ın tümü, bu önemli gerçeği tekrar tekrar ve daha da detaylı olarak ortaya çıkarmıştı. Canlının yürümek üzere değişim geçirmekte olan yüzgeçleri iddiası, sadece bir aldatmacaydı. Max Planck Enstitüsü'nden Alman evrimci zoolog Hans Fricke, "İtiraf ediyorum, üzgünüm ama Coelacanth'ı hiçbir zaman yüzgeçleri üzerinde yürürken görmedik" açıklamasını yapıyordu.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">23</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="23" name="23" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinistler için, yaşayan fosillerin bulunması ve çokluğu zaten başlıbaşına bir problemdi. Ama bir ara geçiş formu olarak lanse ettikleri, diledikleri gibi propaganda malzemesi yaptıkları ve insanlara "en büyük delil" olarak gösterdikleri Coelacanth'ın "yaşayan fosil" olarak karşılarına çıkması, onlar için problemlerin belki de en büyüklerinden biriydi.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu durum, yaşayan fosiller hakkında evrimcilerin geliştirdikleri tüm teorileri de ortadan kaldırıyordu. Darwinistler, bir canlının değişmeden kalabilmesi için "genelleşmiş" olması gerektiğini iddia etmişlerdi. Bir başka deyişle canlının değişmemesi için, her ortamda yaşayabilmesi, her şekilde beslenebilmesi gerekiyordu. Ama Coelacanth örneği ile karşılarında son derece kompleks "özelleşmiş" bir canlı vardı. Coelacanth, oldukça derin sularda yaşamaktaydı ve özel bir ortama ve beslenme şekline sahipti. İşte bu nedenle evrimcilerin bu iddiaları da geçersiz oluyordu.</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: left; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 450px;">
<img alt="coelacanth" height="213" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/52-53-coelacanth.jpg" style="border: 0px;" width="450" /><div class="font_elyazi1 bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: center; transition: all 0.2s ease-out;">
240 milyon yıllık Coelacanth fosili, Madagaskar'da bulunmuştur.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu canlı, evrimin iddialarına göre, kendi yaşam tarihleri içinde mevcut yeryüzü değişimlerine karşı nasıl direnç göstermiş, nasıl değişmeden kalabilmişti? Hayali evrime göre, Yaklaşık 250 milyon yıl önce sözde değişime uğrayan kıtalar, 400 milyon yıldır varlığını sürdüren Coelacanthlar üzerinde de etkili olmalıydı. Ama her nedense, canlılar, değişen ortam şartlarına rağmen, herhangi bir değişim göstermemişlerdi. Focus dergisi, bu durumu şu şekilde açıklıyordu:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Bilimsel verilere göre, günümüzden yaklaşık 250 milyon yıl önce, tüm kıtalar birleşikti. "Pangea" adı verilen bu büyük kara parçasını tek ve dev bir okyanus çevreliyordu. Yaklaşık 125 milyon yıl önce, kıtaların yer değiştirmesi sonucunda, Hint Okyanusu açıldı. Günümüzde, Coelacanthlar'ın doğal ortamlarının önemli bir parçasını oluşturan Hint Okyanusu'ndaki volkanik mağaralar da kıta hareketlerinin etkisiyle ortaya çıktı. İşte tüm bu verilerin ışğında önemli bir gerçek daha karşımıza çıkıyor. Doğal ortamlarında meydana gelen bunca değişikliğe rağmen, yaklaşık 400 milyon yıldan beri var olan bu hayvanların değişmediği gerçeği!</blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu durum, herhangi bir mazerete olanak vermeden, canlının milyonlarca yıl boyunca değişmeden kaldığını, yani evrim geçirmediğini doğrulamaktadır. Konuyla ilgili olarak Prof. Keith S. Thomson, The Story of the Coelacanth (Coelacanth'ın Hikayesi) ismini taşıyan kitabında şu sözlere yer vermiştir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Örneğin, bilinen en eski Coelacanth (Diplocercides) da, kesinlikle aynı biçimde bir rostral organa (kafatasının içinde bulunan peltemsi bir maddeyle dolu kese ve ona bağlı altı tüp, zoologlarca rostral organ olarak adlandırılıyor), özel bir kafatası eklemine, içi boş bir sırt ipine (notokord) ve az sayıda dişe sahipti. Tüm bunlar, grubun Devoniyen döneminden beri (400 milyon yıldır) hemen hemen hiç değişmediğini gösterdiği gibi, fosil kayıtları arasında büyük bir boşluğun olduğunu da gösteriyor. Çünkü, Coelacanthlar'ın hepsinde görülen ortak özelliklerin ortaya çıkışını gösteren ata fosiller zincirine sahip değiliz.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">24</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="24" name="24" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<h2 id="title1" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Coelacanth ile İlgili Yeni Bilgiler</h2>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 400px;">
<img alt="coelacanth" height="613" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/53-coelecanth2.jpg" style="border: 0px;" width="400" /><div class="font_elyazi1 bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
Resimdeki fosilde Coelacanth'ın pullarının dahi çok detaylı olarak fosilleştiği görülmektedir. Yanda ise yaşayan bir Coelacanth'ın pulları görülmektedir. Aradan geçen yüz milyonlarca yıla rağmen Coelacanth'ın yapısında hiçbir değişiklik olmamıştır.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Coelacanth'ın kompleks yapısı ile ilgili son bilgiler, evrimciler için sorun oluşturmaya devam etmektedir. Güney Afrika'da bulunan dünyaca ünlü JLB Smith Balık Bilimi Enstitüsü'nün yöneticisi profesör Michael Bruton, Coelacanth'ın keşfedilen kompleks özellikleri ile ilgili olarak şunları söylemektedir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Doğum, bu canlıların kompleks özelliklerinden biridir. Coelacanthlar yavrularını doğumla dünyaya getirirler. Portakal büyüklüğündeki yumurtaları, balığın içindeyken çatlar. Üstelik yavruların annenin bedeninden plasenta benzeri bir organ sayesinde beslendiklerine dair bulgular mevcuttur. Plasenta anneden yavruya oksijen ve besin sağlamanın yanı sıra yavrunun bedeninde solunum ve sindirimden arta kalan maddeleri uzaklaştıran kompleks bir organdır. Karbonifer döneme ait (360-290 milyon yıl önceki dönem) embriyo fosilleri böyle kompleks bir sistemin memelilerin ortaya çıkmasından çok önce var olduğunu göstermektedir.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">25</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="25" name="25" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Öte yandan, Coelacanth'ın çevredeki elektromanyetik alanlara duyarlı olduğunun tespit edilmesi de, bu canlıda kompleks bir duyu organının varlığını göstermiştir. Bilim adamları, balığın rostal organının beyne bağlandığı sinirlerin düzenine bakarak, bu organın elektromanyetik alanları algılama görevini yürüttüğünü kabul etmektedirler. Bu mükemmel organın en eski Coelacanth fosillerinde dahi mevcut olması, diğer kompleks yapılarla birlikte ele alındığında evrimcilerin çözümleyemeyeceği bir sorun ortaya çıkarmaktadır. Focus dergisinde bu sorun şöyle ifade edilmektedir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Fosillere göre, balıkların ortaya çıktığı tarih, günümüzden yaklaşık 470 milyon yıl öncesine denk geliyor. Coelacanth'ın ortaya çıkması ise bu tarihten 60 milyon yıl sonra. Çok ilkel özelliklere sahip olması beklenen bu yaratığın, son derece karmaşık bir yapı sergilemesi şaşkınlık uyandırıyor.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">26</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="26" name="26" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Aşamalı bir evrim süreci beklentisi içinde olan evrimciler için, hayali ilkel canlıların bulunmasını bekledikleri dönemde, kompleks yapısı ile Coelacanth'ın ortaya çıkışı elbette şaşkınlık uyandırıcıdır. Ama akılcı düşünen, tüm canlıların üstün kompleks yapılarıyla, Allah'ın dilediği şekilde ve dilediği zamanda aniden yarattığını kavrayabilen bir insan için bunda hiçbir şaşırtıcı yön yoktur. Allah'ın kusursuz yarattığı örnekler, Allah'ın gücünü ve kadrini takdir edebilmek için birer vesiledirler.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
1966 yılında yakalanan ve dondurulan Coelacanth ise, canlının kan yapısı ile ilgili yeni bilgiler sunmuştur. Coelacanth dışındaki tüm kemikli balıklar (Osteichthyes), deniz suyu içip, fazla tuzu gövdelerinden atarak su gereksinimlerini karşılarlar. Coelacanth'ın gövdesinde bulunan sistem ise, kıkırdaklı balıklar (Chondrichthyes) sınfında bulunan köpek balığının gövdesindeki sistem gibidir. Köpek balığı, proteinlerin parçalanması sonucunda açığa çıkan amonyağı üreye dönüştürür ve insan için ölümcül olabilecek düzeylerde üreyi kanda tutar. Çevredeki suyun tuzluluk oranına göre kanda bulunan bu maddelerin oranı ayarlanır, sonuçta kan, deniz suyu ile izotonik duruma geldiğinden (içteki ve dıştaki suların ozmotik basınçları eşitlendiğinden, yani aynı yoğunluğa ulaştıklarından) dışarıya su kaybı olmaz. Coelacanth'ın karaciğerinin üre üretmek için gereken enzimlere sahip olduğu da ortaya çıkarılmıştır. Yani Coelacanth, dahil edildiği sınıflamada başka hiçbir türde bulunmayan ve ancak on milyonlarca yıl sonra, tamamen farklı bir sınıfa dahil olan köpek balıklarında ortaya çıkan özgün kan özelliklerine sahiptir.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6360/Coelacanth-fosiller-uzerindeki-spekulasyonlari-susturmustur#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">27</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="27" name="27" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; width: 600px;">
<div align="center" class="baslik1" style="font-size: 20px; font-weight: bold; line-height: 26px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
400 milyon yıldır değişmeden varlığını devam ettiren Coelacanth</div>
<img alt="coelacanth" height="536" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/54-55-coelacanth.jpg" style="border: 0px;" width="600" /><div class="font_elyazi1 bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
Coelacanth'ın canlı olarak yakalanması karşısında büyük şok yaşayan Darwinistler, teorilerinin bilim dışı olduğu gerçeğiyle bir kez daha yüz yüze kalmışlardır.<br /><br />Haritada Coelacanth'ın canlı olarak yakalandığı yerler işaretlenmiştir.</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bütün bunlar şu gerçeği göstermektedir: Canlıların sözde evriminde en büyük halkayı oluşturduğu iddia edilen Coelacanth, günümüzde yaşayan sayısız canlı örneği ile, evrimcilerin tüm iddialarını yalanlamıştır. Bu örnek, evrimcilerin tek bir fosil üzerinden, "hiçbir somut delile dayanmadan", ne kadar kapsamlı propaganda yapabileceklerini, bu aldatmacayı nasıl yaygınlaştırabileceklerini açıkça göstermektedir. Coelacanth'ın canlı örneğinin ele geçmesi sonucunda, iddialarından vazgeçmeye yine de yanaşmamaları, canlı örnek üzerinde "yürümek üzere değişim geçirmekte olan yüzgeç" arayışlarını sürdürmeleri de dikkat çekicidir. Sayısız kompleks özelliğinden, yaratılmış bir canlı olduğu açık olan Coelacanth'ın bir ara form olduğuna dair hiçbir kanıt bulamamışlardır. Onlar, Allah'a karşı deliller ortaya çıkarmaya çalışmış, ama Allah onların sahte delillerini ortadan kaldırmıştır. Bunun yerine karşılarındaki gerçek, mükemmel bir yaratılış delilidir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-82278429337955713732014-06-06T14:49:00.001-07:002014-06-06T14:49:17.148-07:00<h1 id="title0" style="background-color: white; clear: both; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 30px; letter-spacing: 1px; line-height: 1em; margin: 0px 0px 1em; padding: 15px 0px; text-align: center; text-shadow: black 1px 1px 1px, rgb(92, 84, 72) 2px 2px 4px;">
Sıçramalı Evrimin Çıkış Noktası</h1>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin'in takipçileri, Darwin'in öne sürdüğü yavaş ve aşamalı evrim örneklerini, fosil kayıtlarında görebilmek için çok çaba gösterdiler. Darwin, bunların bulunamayışını "fosil kayıtlarındaki yetersizliğe" bağlamıştı. Aslında onun döneminde bile geniş örneklerini sunmuş olan ve Kambriyen patlaması gibi tarihin en erken döneminde tüm kompleks canlıların varlığını gösteren fosil kayıtları, bir mucize bulmak ümidiyle evrimciler tarafından araştırılmaya devam edildi. Amaç, Darwin'in haklı olduğunu göstermek, fosil kayıtlarının onun zamanında gerçekten yetersiz olduğunu kanıtlamak ve canlıların evrim geçirdiğine dair deliller, yani ara geçiş örnekleri bulabilmekti.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Ama fosil kayıtları, sürekli olarak Darwin'in beklentilerinden farklı sonuçlar verdi. Yeryüzünün neredeyse tamamı araştırılmıştı, yani kayıtlar artık yetersiz değildi. Darwin, kendi takipçilerinin gelecekte beklenen ara geçiş örneklerini bulacaklarına inandığını söylerken yanılmıştı. Fosil kayıtları, tek bir ara geçiş örneği bile vermiyordu. Bunun yerine fosil kayıtlarının ortaya çıkardığı gerçek, sayısız canlının, hiçbir değişim geçirmemiş olduğu ve kompleks yapılarıyla milyonlarca yıl önce yaşamış olduklarıydı. Fosil kayıtları Darwin'i yalanlamıştı. Ara geçiş örneği yokluğu ve stasis gerçeği, aşamalı evrime kesin olarak delil vermemekteydi.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwin'in aşamalı evrim modelinin stasis gerçeği karşısında büyük bir yenilgiye uğradığını açıkça gören ve bunu kabul eden evrimcilerin bazıları, bu gerçek karşısında evrimin "farklı bir şekilde işlediği" fikrini ortaya attılar. 1970 yılında Harvard Üniversitesi'nden paleontolog Stephen Jay Gould ve Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nden Niles Eldredge, Sıçramalı Evrim (Punctuated Equilibrium – Kesintiye Uğramış Denge) adıyla alternatif bir evrim teorisi geliştirdiler ve 1972 yılında bunu yayınladılar. Buradaki tek amaç, stasis gerçeğine bir açıklama getirmekti.</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px auto 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 770px;">
<div align="center" style="margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="imagecaption boxshadow10px" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; font-size: 14px; height: 149px; line-height: 17px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 0px; position: relative; text-align: left; width: 750px;">
<img alt="hayali çizim" height="149" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/56-57-hayali-cizim.jpg" style="border: 0px; position: absolute;" width="750" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 119.1875px; left: 250px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 10px; width: 300px;">
<div class="yazi" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin: 0px; padding: 0px; text-align: center; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="yazi" style="color: #ff0012; font-size: 36px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
HAYALİ ÇİZİM</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="font_elyazi1 bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
İki farklı canlı türünün özelliklerini taşıdığı iddia edilen, "ara canlılar" tarihin hiçbir döneminde yaşamamıştır.</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Aslında bu teori, 1930ılarda Avrupalı paleontolog Otto Schindewolf tarafından ortaya atılmış olan "Hopeful Monster" (Umulan Canavar) teorisinin yeniden düzenlenmiş bir haliydi. Schindewolf, canlıların, küçük mutasyonların zamanla birikmesi sonucuyla değil, ani ve dev mutasyonlarla evrimleştiklerini öne sürmüştü. Schindewolf teorisine örnek verirken, tarihteki ilk kuşun, bir "gross mutasyon"la, yani genetik yapıda tesadüfen meydana gelen dev bir değişiklikle, bir sürüngen yumurtasından çıktığını iddia etmişti.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">28</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="28" name="28" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a> Aynı teoriye göre, bazı kara hayvanları, geçirdikleri ani ve kapsamlı bir değişiklikle birdenbire dev balinalara dönüşmüş olabilirlerdi. Bilinen tüm genetik, biyofizik ve biyokimya kurallarına aykırı olan bu iddialar, ancak kurbağaların prenslere dönüştüğünü anlatan çocuk masalları kadar bilimseldi. Schindewolf'un bu fantastik "Hopeful Monster" teorisi, 1940'lı yıllarda da Berkeley Üniversitesi'nden genetikçi Richard Goldschmidt tarafından benimsendi ve savunuldu. Ama teori o kadar tutarsızdı ki, kısa zamanda terk edildi.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Gould ve Eldredge'i bu teoriye yeniden sarılmaya zorlayan etken ise, başta belirttiğimiz gibi fosil kayıtlarının hiçbir "ara form" olmadığını göstermesiydi. Bu kayıtlardaki "durağanlık" ve "aniden ortaya çıkış" gerçeği o kadar açıktı ki, bu iki isim, bu durumu açıklamak için "umulan canavarlar"a yeniden el atmak zorunda kaldılar. Gould'un, "Return of the Hopeful Monsters" (Umulan Canavarların Geri Dönüşü) adlı ünlü makalesi, bu zorunlu geri dönüşün bir ifadesiydi.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">29</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="29" name="29" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: left; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 470px;">
<table align="center" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"><tbody>
<tr><td style="margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;"><div class="imagecaption boxshadow10px" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; font-size: 14px; height: 650px; line-height: 17px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 0px; position: relative; width: 450px;">
<img alt="stephen Jay Gould ve Niles Eldredge" height="650" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/56_57_niles_eldredge_Stephen_Jay_Gould.jpg" style="border: 0px; position: absolute;" width="450" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 585px; left: -60px; margin: 255px 0px 0px; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="text" style="height: 585px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="yazi" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-align: center; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Niles Eldredge</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="caption" style="border: 0px; height: 585px; left: 200px; margin: 600px 0px 0px; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="text" style="height: 585px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="yazi" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-align: center; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Stephen Jay Gould</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</td></tr>
</tbody></table>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Elbette Gould ve Eldredge, Schindewolf'un fantastik teorisini aynen tekrarlamadılar. Teoriye "bilimsel" bir kimlik kazandırabilmek için, söz konusu "ani evrimsel sıçrayış"lara bir tür mekanizma geliştirmeye çalıştılar. (Teori için seçtikleri "punctuated equilibrium" şeklindeki ilginç terim, bu bilimsellik çabasının bir ifadesiydi.) Gould ve Eldredge'in teorisi ilerleyen yıllarda diğer bazı paleontologlar tarafından da benimsendi ve detaylandırıldı. Oysa sıçramalı evrim teorisi, en az Darwin'in aşamalı evrim teorisi kadar büyük çelişki ve tutarsızlıklarla doluydu.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Aşamalı evrim yanlıları, durağanlığı görmezden geliyorlardı ama fosil kayıtları sürekli olarak stasis örnekleri sergiliyor ve canlıların milyonlarca yıl boyunca değişmediğini öngörüyordu. S. J. Gould ve N. Eldredge'in diğer Darwinistlerden tek farkı, fosil kayıtlarındaki stasis gibi kesin ve mutlak bir gerçeğe artık kayıtsız kalınamayacağını fark etmeleriydi. Fosillerin ortaya koyduğu Yaratılış gerçeğini kabul etmektense, kendilerini yeni bir evrim anlayışı geliştirmeye mecbur hissetmişlerdi.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Stephen Jay Gould, bu konuyla ilgili olarak şu sözleri söylüyordu:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
(Fosil kayıtlarındaki) eksiklik stasis'i nasıl tevil edebilir ki? ... stasis bir veridir. Eldredge ve ben, pek çok meslektaşımızın bu son derece açık noktayı anlayamamaları karşısında o kadar hayal kırıklığına uğradık ki, ... bu küçük sözcük öbeğini bir slogan halinde birleştirmeyi teşvik ettik. Bunu, bir hafta boyunca kahvaltılardan önce on kere söyleyin. O zaman bu konu bilinçsizce belleğinize yerleşecektir: "stasis bir veridir, stasis bir veridir..."<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">30</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="30" name="30" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Gould, Eldredge ve diğer sıçramalı evrim taraftarları, aşamalı evrim savunucularını, stasis gerçeğini görmemelerinden dolayı kıyasıya eleştirmektedirler. Aslında onların yaptıkları şey de, diğer Darwinistlerden farklı değildir. Fosil kayıtlarının bekledikleri gibi bir sonuç vermemesinden dolayı hayali evrimin şeklini değiştirmişler ve bunu oldukça detaylı şekilde kurgulamışlardır. Aşamalı evrim yanlılarına kızgınlıklarının ve yoğun eleştirilerinin tek nedeni, bu meslektaşlarının fosil kayıtlarındaki durağanlığı kabul etmedikleri sürece, kamuoyunda evrim teorisinin inandırıcılığını kaybetmesine sebep olacak olmalarıdır. İşte bu nedenle, fosil kayıtlarının gösterdiği gerçekler karşısında "artık doğruyu bulmuş" oldukları izlenimi oluşturmaya çalışmaktadırlar. Oysa sıçramalı evrim teorisi, en az aşamalı evrim kadar asılsız, delilsiz ve çürütülmüş bir teoridir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Stephen Jay Gould'un "geçmişteki hatalı bakış açısı" ile ilgili itirafları, aşamalı evrim taraftarlarına yönelttiği bir eleştiridir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Uzun zamandır stasis ve ani ortaya çıkış konusundan haberdarız. Ama bunu, yetersiz fosil kayıtlarının üzerine atmayı tercih ettik.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">31</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="31" name="31" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Niles Eldredge ise, aşamalı evrim taraftarlarının önemli bir gerçeği görmezden geldiklerini şu sözlerle anlatmaktadır:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Paleontologlar, Darwin'den beri (genellikle boşu boşuna), Darwin'in evrimsel sürecin doğal ürünü olarak düşündüğü, türlerin toplu değişim örnekleri olarak duran, sezilmeyecek şekilde birbirlerine dönüşen fosil dizilerini arayıp duruyorlar. Türlerin çoğunun, çeşitli çağlara ait jeolojik katmanlarda bulundukları süre boyunca, tam olarak aynı görünümde kaldıkları, neredeyse hiç değişmemiş oldukları ... şaşırtıcı bir gerçek olmasına rağmen, bu paleontologların az bir kısmı, buna (fosil arayışına) itiraz etmek için bir sebep görüyor.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">32</a></blockquote>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 450px;">
<img alt="kaplumbağa" height="392" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/59-kaplumbaga.jpg" style="border: 0px;" width="450" /><div class="font_elyazi1 bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
Resimde görülen 120 milyon yıllık kaplumbağa fosili, kaplumbağaların başka canlılardan türemediklerinin, herhangi bir ara aşamadan geçmediklerinin, milyonlarca yıldır aynı yapılarıyla var olduklarının bir delilidir.</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Niles Eldredge ve Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nden arkeolog Ian Tattersall fosil kayıtlarındaki durağanlık nedeniyle Darwin'in evrim iddiasının çürütülmüş olduğunu şu sözlerle vurgulamaktadır:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Darwin'in aşamalarla olsa da, yaygın olan ve şu ana kadarki tüm soyları etkileyen değişim iddiası çürütülmüştür. Fosil kayıtları karşımızdadır ve kayıtlar olağanüstü bir anatomik korunma göstermektedir. Darwin'in beklediği anlamda değişiklik, fosil kayıtlarında bulunmamaktadır.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">33</a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Stephen Jay Gould başka bir sözünde, bir "evrimsizlik" delili olan durağanlığın evrim taraftarları tarafından nasıl görmezden gelindiğini şu şekilde anlatmaktadır:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Pek çok fosilleşmiş türün, tüm jeolojik yaşam süreleri boyunca stasis veya değişmezlik göstermeleri, tüm paleontologlar tarafından dile getirilmeyen ama bilinen bir gerçekti. Ama bu durum, neredeyse hiçbir zaman açık bir şekilde incelenmedi, çünkü hakim olan teori, stasis'i, evrimsizlik için cansız bir kanıt olarak görüyordu. … Stasis'in olağanüstü derecede yaygınlığı, fosil kayıtlarında utanç verici bir özellik halini aldı. İşte bu yüzden, hiçbir şeyi temsil etmiyor gerekçesi ile (yani evrimsizliği temsil ettiği için) bu gerçek görmezden gelinmeliydi.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">34</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="34" name="34" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Gould ve Eldredge'in tüm çabaları, vazgeçemedikleri evrim teorisini fosil kayıtlarına uyarlayabilmekti. İşte bu nedenle stasis'i kendi alternatif evrim iddiaları için en önemli kanıt olarak ortaya attılar. Fosil kayıtlarındaki değişmezlik, her nasılsa değişimin bir delili haline getiriliyordu. Fosil kayıtları teoriye uygun hale gelmeyince, teori fosil kayıtlarına uygun hale getirilmişti. İşte sıçramalı evrim teorisi bu anlayışla ortaya atıldı.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Oxford Üniversitesi müzesi zoolojik koleksiyonlar müdürü Tom S. Kemp, New Scientist dergisindeki makalesinde, tıpkı sıçramalı evrim örneğinde olduğu gibi, "bulguların nasıl evrim teorisine delil haline getirildiğini" şu sözlerle ifade ediyordu:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
... farz edilen evrimsel süreçler, bu süreçlerin meydana getirmesi gereken fosil örneklerine uymadığında, bu örnek genellikle "yanlış" olarak tanımlanır. Dolambaçlı bir argüman başlar: Fosil kayıtlarını evrim teorisine göre yorumla, yorumu gözden geçir ve bunun teoriyi onayladığını kaydet. Şimdi onaylıyor, değil mi?<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">35</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="35" name="35" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Sıçramalı evrim taraftarlarına göre, fosil kayıtlarındaki stasis, "kesintiye uğramış denge" (punctuated equilibrium) şeklinde ifade edilen teorideki "denge"yi teşkil ediyordu. Sıçramalı evrim iddiasına göre türler, birkaç bin yıl gibi kısa bir süre içinde evrimleşiyorlar, sonra bir stasis dönemi içine giriyor ve milyonlarca yıl boyunca değişmeden kalıyorlardı. Dolayısıyla, ortaya attıkları bu iddianın canlıların büyük bir bölümünde görülen stasis gerçeğini açıkladığını düşünüyorlardı. Fosil kayıtlarının evrime meydan okuduğu gerçeği, onlara göre bu şekilde örtbas edilmiş oluyordu. Oysa bu, büyük bir aldatmacaydı.</div>
<h2 id="title1" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Sıçramanın Mekanizması</h2>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<img alt="sıçramalı evrim" class="boxshadowborder2" height="588" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/60-SURUNGEN-YUMURTA.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; float: left; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="350" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Sıçramalı evrim teorisi, bugünkü haliyle, canlı popülasyonlarının çok uzun süreler boyunca değişim göstermediklerini, bir tür "denge" (equilibrium) durumunda kaldıklarını kabul eder. Bu iddiaya göre evrimsel değişiklikler, çok kısa zaman aralıklarında ve çok dar popülasyonlar içinde gerçekleşir. (Denge, kesintiye, yani "punctuation"a uğratılır.) Popülasyon çok dar olduğu için büyük mutasyonlar çok kısa sürede doğal seleksiyon yoluyla seçilir ve böylece yeni tür oluşumu sağlanır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu teoriye göre, örneğin bir sürüngen türü milyonlarca yıl boyunca hiçbir değişikliğe uğramadan yaşamını sürdürür. Ancak bu sürüngen türünün içinden bir şekilde ayrılan az sayıdaki bir grup sürüngen, nedeni açıklanamayan bir seri yoğun mutasyona maruz kalır. Bu mutasyonların avantaj sağlayanları (gözlemlenebilmiş hiçbir faydalı mutasyon örneği yoktur) bu dar grup içinde hızlı bir biçimde seçilir. Grup hızla evrimleşir ve kısa sürede bir başka sürüngen türüne, hatta belki de memelilere dönüşür. Tüm bu süreç çok hızlı olduğu ve dar bir popülasyonda gerçekleştiği için de, geriye çok az fosil izi kalır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Dikkat edilirse, aslında bu teori, "geride fosil izi bırakmayacak kadar hızlı bir evrim süreci nasıl hayal edilebilir?" sorusuna cevap geliştirmek için ortaya atılmıştır. Bu cevabı geliştirirken de, iki temel varsayım kabul edilmektedir:</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
1. "Makro mutasyonların", yani canlıların genetik bilgisinde büyük değişimler oluşturan geniş çaplı mutasyonların, canlılara avantaj sağladıkları ve yeni genetik bilgi ürettikleri varsayımı.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
2. Sayıca dar olan hayvan popülasyonlarının, genetik yönden daha avantajlı oldukları varsayımı.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Oysa her iki varsayım da bilimsel bulgularla açıkça çelişmektedir.</div>
<h2 id="title2" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Makromutasyonlar Yanılgısı</h2>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; float: left; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 450px;">
<img alt="dna" height="243" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/61_DNA.jpg" style="border: 0px;" width="450" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Sıçramalı evrim teorisi, az önce belirttiğimiz gibi tür oluşumuna yol açan mutasyonların çok büyük ölçeklerde gerçekleştiğini ya da bazı bireylerin üst üste yoğun mutasyonlara maruz kaldıklarını varsaymaktadır. Oysa bu varsayım, genetik biliminin tüm gözlemsel verilerine aykırıdır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Yüzyılın ünlü genetikçilerinden R. A. Fisher'ın deney ve gözlemlere dayanarak ortaya koyduğu bir kural, bu varsayımı açıkça geçersiz kılmaktadır. Fisher, The Genetical Theory of Natural Selection (Doğal Seleksiyonun Genetik Teorisi) adlı kitabında, " bir mutasyonun, bir canlı popülasyonunda kalıcı olabilmesinin, mutasyonun fenotip üzerindeki etkisiyle ters orantılı" olduğunu bildirir.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">36</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="36" name="36" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a> Bir başka deyişle, bir mutasyon ne kadar büyük olursa, toplulukta kalıcı olma ihtimali de o kadar azalır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bunun nedenini görmek de zor değildir. Mutasyonlar, canlıların genetik bilgisinde rastlantısal değişiklikler oluştururlar ve hiçbir zaman canlının genetik bilgisini geliştiren bir etkileri yoktur. Aksine, mutasyondan etkilenen bireyler, ciddi hastalık ve sakatlıklara maruz kalır. Dolayısıyla bir birey mutasyondan ne kadar fazla etkilenirse, yaşama ihtimali de o kadar azalacaktır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinizm'in ısrarlı savunucularından Harvard Üniversitesi evrim biyoloğu Ernst Mayr, bu konuda şu yorumu yapar:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Mutasyonlar sonucunda genetik canavarların oluşması gerçekten de gözlemlenen bir olgudur, fakat bunlar o kadar garibe canlılardır ki, ancak "umulmayan canavarlar" olarak tanımlanabilirler. O denli dengesizleşmişlerdir ki, dengeleyici seleksiyon mekanizması yoluyla elenmekten kurtulmak için hiçbir imkanları yoktur... Gerçekte bir mutasyon fenotipi ne kadar çok etkilerse, onun (doğal ortama olan) uygunluğunu o kadar azaltır. Bu tip radikal bir mutasyonun, farklı bir adaptasyon sağlayacak yeni bir fenotip oluşturacağına inanmak, bir mucizeye inanmak demektir... Bu "umulmayan canavara" çiftleşeceği uygun bir eş bulmak ve bunların, popülasyonun normal bireylerinden türeyici bir biçimde izole edilmeleri de, bence asla aşılamayacak zorluklardır.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">37</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="37" name="37" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="mutasyon" class="boxshadowborder2" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/61-mutasyon2.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Mutasyonların evrimsel bir gelişme sağlamadığı açıktır ve bu gerçek sıçramalı evrim teorisini çıkmaza sürüklemektedir. Mutasyon bir tahrip mekanizması olduğuna göre, sıçramalı evrim savunucularının sözünü ettikleri makromutasyonlar, canlılar üzerinde "makro" düzeyde tahribatlar oluşturacaktır. Kimi evrimciler, DNA'daki "düzenleyici genler" (regulatory genes) üzerinde oluşan mutasyonlara umut bağlamaktadırlar. Ama diğer mutasyonlar için geçerli olan tahrip edici özellik, bu mutasyonlar için de geçerlidir. Sorun, mutasyonun rastgele bir değişim olması sorunudur. Genetik bilgi gibi kompleks bir yapı üzerindeki her türlü rastgele değişim, zararlı sonuçlar verir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Genetikçi Lane Lester ve popülasyon genetikçisi Raymond Bohlin, The Natural Limits to Biological Change (Biyolojik Değişimin Doğal Sınırları) adlı kitaplarında söz konusu mutasyon çıkmazını şöyle anlatırlar:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Sonuçta dönüp-dolaşıp gelinen temel nokta, herhangi bir evrim modelinde, her türlü genetik varyasyonun mutlak kökeninin mutasyon oluşudur. Bazıları, küçük mutasyonların birikmesi düşüncesinin sonuçlarından rahatsız olmakta ve evrimsel yeniliklerin kökenini açıklamak için makromutasyonlara yönelmektedir. Goldschmidt'in umulan canavarları gerçekten de geri dönmüştür. Ancak makromutasyonlar tarafından etkilenen popülasyonlar, gerçekte yaşam mücadelesinde yenik düşen popülasyonlar haline gelmektedir. Makro mutasyonların, komplekslik artışı sağlamasının (genetik bilgiyi geliştirmesinin) ise izi bile yoktur. Eğer yapısal gen mutasyonları (küçük mutasyonlar) gerekli değişimleri oluşturmakta yetersiz kalıyorlar ise, düzenleyici genler üzerindeki mutasyonlar daha da işe yaramaz olacaktır, çünkü adaptasyon sağlamayan ve hatta yıkıcı etkiler oluşturacaktır... Bir nokta son derece açıktır: Mutasyonların, ister büyük isterse küçük olsunlar, sınırsız bir biyolojik değişim oluşturabilecekleri tezi, bir olgudan çok bir inanç olarak kalmaya devam etmektedir.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">38</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="38" name="38" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Gözlem ve deneyler, mutasyonların genetik bilgiyi geliştirmediğini ve canlıları tahrip ettiğini gösterirken, sıçramalı evrim savunucularının mutasyonlardan büyük "başarılar" beklemeleri, açık bir tutarsızlıktır.</div>
<h2 id="title3" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Dar Popülasyonlar Yanılgısı</h2>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<img alt="kelebekler" class="boxshadowborder2" height="606" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/62-kelebekler.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; float: right; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="350" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Sıçramalı evrim savunucularının vurgu yaptıkları ikinci kavram, "dar popülasyonlar" kavramıdır. Buna göre, yeni bir türün oluşumunun, ancak sayıca son derece az hayvanı ya da bitkiyi barındıran topluluklarda gerçekleştiğini ifade ederler. Bu iddiaya göre, çok sayıda hayvanı barındıran popülasyonlar, evrimsel bir gelişme göstermezler ve "stasis" (durağanlık) halini korurlar. Ancak bu popülasyonlardan bazen küçük gruplar ayrılır ve bu "izole" gruplar sadece kendi içlerinde çiftleşir. (Bunun çoğu zaman coğrafi şartlardan kaynaklandığı varsayılır.) Kendi içlerinde çiftleşen bu küçük gruplarda ise makromutasyonların etkili olduğu ve çok hızlı bir "türleşme" yaşandığı iddia edilir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Acaba sıçramalı evrim savunucuları neden dar popülasyonlar kavramı üzerinde durmaktadırlar? Sorunun cevabı açıktır: Amaçları, fosil kayıtlarındaki ara form yokluğuna bir "açıklama" getirmeye çalışmaktır. "Evrimsel değişiklikler çok dar popülasyonlarda ve çok hızlı gelişti ve dolayısıyla geriye yeterince fosil izi kalmadı" şeklindeki anlatımlarını bu nedenle ısrarla vurgularlar.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Oysa son yıllarda yapılan bilimsel deney ve gözlemler, dar popülasyonların genetik yönden evrim teorisi için avantajlı değil, dezavantajlı olduğunu ortaya koymaktadır. Dar popülasyonlar, yeni bir tür oluşumuna yol açacak şekilde gelişmek bir yana, aksine ciddi genetik bozukluklar ortaya çıkarmaktadır. Bunun nedeni, dar popülasyonlarda, bireylerin sürekli dar bir genetik havuz içinde çiftleşmeleridir. Bu yüzden normalde "heterozigot" olan bireyler giderek "homozigot" haline gelmektedir. Bunun sonucunda da, normalde çekinik (resesif) olan bozuk genler, baskın (dominant) hale gelmekte ve böylece popülasyonda giderek daha fazla genetik bozukluk ve hastalık ortaya çıkmaktadır.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">39</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="39" name="39" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu konuyu incelemek için, tavuklar üzerinde 35 yıl süren bir gözlem yapılmıştır. Gözlemlerde, dar bir popülasyon içinde tutulan tavukların giderek genetik yönden zayıf hale geldiği belirlenmiştir. Tavukların yumurta üretimi %100'den %80'e düşmüş, üreme oranı da %93'ten %74'e inmiştir. Ancak insanların bilinçli müdahalesiyle, yani başka bölgelerden getirilen tavukların popülasyona karıştırılmasıyla, bu genetik gerileme durmuş ve tavuklar normalleşme eğilimine girmiştir.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">40</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="40" name="40" style="border-bottom-color: rgb(204, 51, 51); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; outline: 0px;"></a></div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="civcivler" class="boxshadowborder2" height="268" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/63-civcivler.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="700" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu ve benzeri bulgular, sıçramalı evrim savunucularının sığındıkları "dar popülasyonlar evrimsel gelişmelerin kaynağıdır" şeklindeki iddianın bilimsel bir geçerliliği olmadığını açıkça göstermektedir. James W. Valentine ve Douglas H. Erwin, sıçramalı evrim mekanizmalarıyla yeni bir türün oluşmasının imkansızlığını şu sözlerle ifade etmişlerdir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Gereken değişiklik hızı, ya birkaç büyük adım veya çok sayıda ve aşırı derecede hızlı küçük adımlar anlamına gelir. Büyük adımlar, sıçramalarla eşdeğerdir ve uygunluk bariyerleri problemini beraberinde getirir. Küçük adımlar sayısız olmalıdır ve mikroevrim başlığı altında tartışılan problemleri beraberinde getirir. Stasis süreleri, tüm soyun, fosil kayıtlarında bulunması ihtimalini ortaya çıkarmaktadır ama burada tekrar yinelemek gerekirse, gerçek olduğunu varsaydığımız ara formlardan hiçbirini bulamadık. Son olarak, içinden başarılı soyun seçildiği havuzu oluşturmak için üretilmesi gereken oldukça fazla sayıda tür, hiçbir yerde bulunamamıştır. Sonuç olarak, türlerin seçiminin, daha üst biyolojik kategorilerin kökenine dair genel bir çözüm oluşturma ihtimali yüksek değildir. Aynı zamanda türler seviyesindeki evrimsel değişimleri açıklamak için çelişen teorilerin hiçbiri, -yani kalıtımsal aşamalı evrim veya sıçramalı evrim-, yeni vücut planlarının kökeni problemine uygulanabilir gözükmemektedir.<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">41</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="41" name="41" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<h2 id="title4" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Sıçramalı Evrim, Evrimciler İçin Büyük Bir Hayal Kırıklığıdır</h2>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Sıçramalı evrimin hayali mekanizması, bugün bilimsel olarak tam anlamıyla çürütülmüştür. Canlıların söz konusu metodlarla evrimleşemeyeceği ispatlanmıştır. New York State Üniversitesi'nden Jeffrey S. Levinton'ın da belirttiği gibi, türlerin söz konusu oluşumu, eğer fosil kayıtlarında açıkça görülemiyorsa, teorinin test edilebilme imkanı yoktur. Levinton, buradan yola çıkarak şu sonuca varmıştır:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
"Kanıtların tamamı bunu (sıçramalı evrimi), takip etmeye değmeyecek bir teori haline getirmektedir."<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">42</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="42" name="42" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Elbette bu doğrudur. Teorinin temellerini oluşturan iddiası, bilimsel olarak yalanlanmıştır. Ama asıl önemli olan, teorisyenlerin yola çıktıkları fosil kayıtlarının sıçramalı evrime hiçbir delil kazandırmadığı, aksine teoriyi çürüttüğü gerçeğidir. Sıçramalı evrimin iddia ettiği, milyonlarca yıl süren "denge" durumundaki canlıların fosilleri, fosil kayıtlarında milyonlarcadır. Ama her nedense, yine teoriye göre binlerce yıl sürmesi gereken evrimleşmenin izinden eser yoktur. Fosil kayıtları, evrim geçirmesi beklenen sayısız canlının tek bir örneğini bile vermemektedir. Sıçramalı evrimin, herhangi bir şekilde işlediğini gösteren tek bir delil bulunmamaktadır. Evrimciler, büyük bir çaresizlik eseri olarak, Yaratılış gerçeğinin en büyük delillerinden bir tanesini alıp bunu evrime dayanak noktası yapmaya çalışmaktadırlar. Bu gerçek, içine düştükleri vahim durumu açıkça belgelemektedir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Böylesine tutarsız bir teori, nasıl popüler hale gelmiştir? Şu bir gerçektir ki, sıçramalı evrim savunucularının neredeyse hepsi fosil bilimcidir. Dolayısıyla bu paleontologlar, fosil kayıtlarının Darwinist teoriyi yalanladığını açıkça görmektedirler.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Adeta bir panik yaşamakta ve teoriyi her ne pahasına olursa olsun ayakta tutmaya çalışmaktadırlar.</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="boxshadowborder2 font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; text-align: left; width: 700px;">
<img alt="fosiller" height="452" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/64-65-fosil.jpg" style="border: 0px;" width="700" /><div class="bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; transition: all 0.2s ease-out;">
<div style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<strong>I.</strong> Yılan yıldızlarının milyonlarca yıl boyunca hiç değişmediğini gösteren 150 milyon yıllık deniz yıldızı fosili.</div>
<div style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<strong>II.</strong> 50 milyon yıl yaşındaki Percopsidae fosilinin günümüzde yaşamakta olan örneklerinden hiçbir farkı bulunmamaktadır.</div>
<div style="margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<strong>III:</strong> 208 - 146 milyon yıl yaşındaki ıstakoz fosiliyle günümüzde yaşayan örnekleri arasında hiçbir fark bulunmamaktadır.</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Öte yandan genetikçiler, zoologlar ya da anatomistler, doğada bu tür "sıçramalar" oluşturacak bir mekanizma olmadığını görmekte ve bu nedenle de ısrarla Darwinist kademeli evrim modelini savunmaktadırlar. Oxford Üniversitesi zooloğu Richard Dawkins, sıçramalı evrim modelini savunanları şiddetle eleştirmekte ve onları "evrim teorisinin inandırıcılığını ortadan kaldırmakla" suçlamaktadır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
İki taraf arasındaki bu sonuçsuz diyaloğun ortaya koyduğu asıl sonuç ise, evrim teorisinin içine düştüğü bilimsel krizdir. Ortada hiçbir deney, gözlem ya da paleontolojik bulgu ile uyuşturulamayan hayali bir "evrim" efsanesi vardır. Ortaya atılan hiçbir iddia test edilememektedir. Her evrimci teorisyen, bu efsaneye kendi uzmanlık alanına göre bir dayanak bulmaya çalışmakta, ancak diğer bir bilim dalının bulguları ile çatışmaya girmektedir. Bu karmaşa, kimi zaman "bilim bu tür akademik tartışmalarla ilerler" gibi yüzeysel yorumlarla geçiştirilmeye çalışılmaktadır. Oysa sorun, bu tartışmaların, doğru bir bilimsel teoriyi geliştirmek adına yapılan fikir jimnastikleri değil, yanlış bir teoriyi inatla savunmak adına yapılan dogmatik spekülasyonlardan ibaret olmasıdır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Sıçramalı evrim teorisyenlerinin istemeden ve farkında olmadan ortaya koydukları gerçek ise, fosil kayıtlarının hiçbir şekilde evrim kavramıyla uyuşmadığını göstermeleri ve kayıtlardaki en önemli gerçeklerden biri olan stasisi görülür hale getirmeleridir. Gould bunu şu sözlerle ifade etmiştir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
… kaçınılmaz olarak evrimin yokluğu anlamına gelen stasis, bir konu değilmiş gibi muamele gördü. Oysa tüm paleontolojik olguların en yaygın olanının ilgi veya dikkat gösterilemeyecek bir konu olarak tanımlanması ne kadar da garip!<a href="http://www.harunyahya.org/tr/books/4040/Yaratilis-Atlasi----Cilt-2/chapter/6490/Sicramali-evrimin-cikis-noktasi#dipnot" style="color: #cc0000; outline: 0px; text-decoration: none;">43</a><a href="https://www.blogger.com/null" id="43" name="43" style="outline: 0px;"></a></blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Artık Darwinistlerin tümü, görmek istemedikleri, bile bile arka plana attıkları, bir veri olarak bile kabul etmedikleri fosil kayıtlarındaki stasis gerçeğini, kabul etmek zorunda kalmışlardır. Fosil kayıtlarında evrim geçirmekte olan canlıların belgelenmeyişi, yani kayıtlarda ara geçiş formlarının bulunmaması ise, stasis üzerine yapılan tüm spekülasyonları ortadan kaldırmış ve bunun açıkça Yaratılış gerçeğinin en önemli delili olduğunu ortaya koymuştur. Sıçramalı evrim, hem ileri sürdüğü mekanizmalar, hem de delil olarak göstermeye çalıştığı fosil kayıtları tarafından çürütülmüş durumdadır.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-13508230906187335172014-06-06T14:48:00.001-07:002014-06-06T14:48:24.831-07:00<h1 id="title0" style="background-color: white; clear: both; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 30px; letter-spacing: 1px; line-height: 1em; margin: 0px 0px 1em; padding: 15px 0px; text-align: center; text-shadow: black 1px 1px 1px, rgb(92, 84, 72) 2px 2px 4px;">
Sonuç</h1>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Acaba Darwin Türlerin Kökeni'nde, yaşayan fosillerden, neden büyük sıkıntı sebebi olarak bahsetmiştir? Neden evrimci bilim adamları, bu fosiller karşısında aşamalı evrim iddialarından vazgeçip yeni bir evrim teorisi üretme ihtiyacı duymuşlardır? Neden Coelacanth'ın canlı örneğinin bulunması, büyük bir hayal kırıklığı yaratmış, ona bel bağlayan evrimcileri büyük bir sessizliğe sevk etmiştir? Yaşayan fosiller gerçeği karşısında tüm Darwinistleri yıkıma uğratan nedir?</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu, yaşayan fosillerin Yaratılış gerçeğini ilan etmesidir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinistlerin duydukları hayal kırıklığı ise, teorilerine olan ideolojik bağlılıkları sebebiyledir. Teorinin çürütülmüş olduğunu gördükleri, Yaratılış gerçeğinin ispat edildiğini bildikleri halde tüm bunları anlamazlıktan gelmeleri, hatta durumu örtbas etmek için aldatma yöntemlerine başvurmaları bunun en büyük delillerindendir. Yaşayan fosiller gerçeği karşısında Yaratılış gerçeğini kabul etmek yerine, akla ve mantığa uymayan, bilimsel olarak ise hiçbir delil içermeyen teorilere başvurmaları da bir diğer büyük şüphedir. Yaşayan fosil örneklerini gizlemeye çalışmaları, el yapımı sahte fosilleri, ara geçiş formu olarak ön plana çıkartırken, milyonlarca yaşayan fosil örneğini ortadan kaldırma çabaları, korkularının açık göstergesidir. Müzelerde sayısız sahte fosili sergiler ve Coelacanth gibi son derece kompleks canlıları ara geçiş örneği olarak lanse etmeye çalışırken, yaşayan fosilleri müze depolarında saklamaları düşündürücüdür. Acaba teori delillendirilemediğinde, delilleri teoriye uyarlamaya çalışmak ne kadar bilimseldir? Evrimciler, iddialarının lehinde hiçbir delil olmamasına rağmen acaba hangi gerekçe ile bunu ispatlı ve bilimsel bir gerçek olarak öne sürmektedirler? Acaba neden keşfettikleri bilimsel delillere sahip çıkmak yerine bunlardan dolayı utanç duymaktadırlar? Evrimcileri, aleyhteki tüm verilere rağmen, teorilerinden hiçbir şekilde vazgeçmemeye iten sebep nedir?</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu sebep, Darwinizm'in batıl bir din, bir inanç sistemi olmasıdır. Asla reddedilemez bir dogma olmasıdır. Maddenin sonsuzdan beri var olduğunu ve maddenin dışında hiçbir şey olmadığını savunan materyalist felsefenin bir dayanağı olmasıdır. İşte bu yüzden, teori her geçen gün sayısız delil ile çürütülmesine rağmen, ayakta tutulmaya çalışılmaktadır. Ama artık bu çabaların etkisi sona ermiştir. Darwinizm'in ve Darwinistlerin aldatma yöntemleri artık sonuçsuzdur. Evrimi çürüten deliller her geçen gün artmaktadır. Her geçen gün evrimcileri hayal kırıklığına uğratan, onları yeni aldatıcı açıklamalar üretmeye zorlayan Yaratılış delilleri ortaya çıkmaktadır. Yaşayan fosiller, işte bu yüzden Darwinistleri şaşırtmakta, Darwin için büyük bir sıkıntı sebebi olmakta ve alelacele depolara kaldırılmaktadır. Darwinistler, bu yollarla Allah'ın üstün sanatını gizlemeye çalışmaktadırlar. Oysa Allah, tüm varlıkları yaratan, onların her yaptıklarını bilen, onları her an hakimiyeti altında tutandır. Darwinistler, Allah'a karşı planlar kurarken, Allah kendilerini görmektedir. Onlar, Allah'ın üstün yaratma sanatını gizlemeye çalışırken, Allah onları izlemektedir. Onlar Allah'ın varlığını inkar ederlerken, Allah onların tüm yaptıklarını yazmaktadır. Ve onlar, inansalar da inanmasalar da, isteseler de istemeseler de ahirette mutlaka Allah'ın huzuruna çıkarılacaklardır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinistlerin fark edemedikleri büyük gerçek işte budur: Allah'a karşı mücadele içinde olanların yaptıkları, mutlaka bozulmaya ve hüsrana uğrayacaktır. Hak ve galip gelecek olan, mutlaka Allah'ın kanunudur.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Yaşayan fosillerin varlığı, Allah'ın, Darwinistlerin tüm düzenlerini ortadan kaldırmak, tüm sahtekarlıklarını ortaya çıkarmak için yarattığı, üstün bir delildir. Darwinistler, hak din ile mücadele ederken, bunun delillerini de Allah'ın yarattığını unutmaktadırlar. Oysa onlar, baştan yenik durumdadırlar. Evrim teorisinin okullarda okutulması, sayısız medya kuruluşu tarafından evrimci iddiaların spekülasyonlarının yapılması, bilim adamlarından taraftarlar toplanması, yalnızca geçici bir durumdur. Allah, <span class="ayet" style="font-family: Georgia, serif; font-style: italic; font-weight: bold; margin: 0px; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">"Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir..." </span><span class="ayetno" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 11px; margin: 0px; padding-left: 5px; text-shadow: none; white-space: nowrap;">(Enbiya Suresi, 18)</span> ayetiyle bildirdiği gibi, batıl olan her inancı ortadan kaldıracaktır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinistler, şu anda bunun paniğine kapılmışlardır. Bu gerçek bu kadar açıkken, Darwinizm'i gerçek zannedenlerin, tüm delillerin Yaratılış gerçeğini gösterdiğini en kısa zamanda görmeye çalışması ve evrim teorisi gibi sahte bir dinin aldatıcı oyununa gelmemeleri gerekmektedir. Dünyayı eşsiz şekilde yaratan Allah'ın, sonsuz bir ahiret yaşamı yaratmaya kadir olduğunu fark etmeleri gerekmektedir. Çünkü insan, yalnızca bu gerçeği fark edip kavradığında kurtuluş bulacaktır. İnsana, tek kurtarıcısı olan Allah'ı inkar etmekten başka bir yol göstermeyen, sürekli yalan ve oyunlarla hayatta kalmaya çalışan evrim teorisi, büyük bir vakit kaybı ve büyük bir hüsrandır. Bu gerçeği ahirette, büyük bir pişmanlık içinde anlamak yerine, dünyada, tüm deliller ortadayken görebilmek, insan için dünyada ve ahirette büyük bir kurtuluş olacaktır.</div>
<div class="aa4 bg_desen2 curvedcorners10px" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; background: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/bg_desen2.gif) 0% 0% repeat rgb(255, 255, 255); border-bottom-left-radius: 10px; border-bottom-right-radius: 10px; border-top-left-radius: 10px; border-top-right-radius: 10px; border: 1px solid rgb(222, 222, 222); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; display: table; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 10px 10px; padding: 0px 30px; text-align: justify;">
<div class="ayet" style="font-family: Georgia, serif; font-style: italic; font-weight: bold; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
Her nefsin bütün kazandıkları üzerinde gözetici olana mı (baş kaldırılır?) Onlar Allah'a ortaklar koştular. De ki: "Bunları adlandırın (bakalım). Yoksa siz yeryüzünde bilmeyeceği bir şeyi O'na haber mi veriyorsunuz? Yoksa sözün zahirine (veya boş ve süslü olanına)mi (kanıyorsunuz)? Hayır, inkar edenlere kendi hileli-düzenleri süslü-çekici gösterilmiştir ve onlar (doğru) yoldan alıkonulmuşlardır. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.</div>
<div class="ayet" style="font-family: Georgia, serif; font-style: italic; font-weight: bold; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
Dünya hayatında onlar için bir azap vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur. Onları Allah'tan (kurtaracak) hiçbir koruyucu da yoktur.</div>
<div class="ayet" style="font-family: Georgia, serif; font-style: italic; font-weight: bold; margin: 1.615em 30px; padding: 0px; text-shadow: rgb(215, 200, 160) 1px 1px 1px;">
Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur, inkar edenlerin sonu ise ateştir.<span class="ayetno" style="font-size: 11px; font-style: normal; font-weight: normal; margin: 0px; padding-left: 5px; text-shadow: none; white-space: nowrap;">(Rad Suresi, 33-35)</span></div>
</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-38601101106346249892014-06-06T14:47:00.001-07:002014-06-06T14:47:09.964-07:00<h2 id="title1" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Kaplumbağa</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="kaplumbağa" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/70_71_kaplumbaga.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Oligosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 37 - 23 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Nebraska, ABD</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Yapılan araştırmalarda kaplumbağaların ortalama 300 milyon yıllık fosilleri bulunmuştur. Resimdeki kaplumbağa fosili ise yaklaşık 30 milyon yaşındadır. Aradan geçen bunca zamana rağmen hiçbir değişim göstermeyen, aynı yapıyı koruyan kaplumbağalar reddedilemez bir gerçeği ifade etmektedirler: Canlılar evrim geçirmemiş, kudret sahibi Yüce Allah tarafından yaratılmışlardır.</div>
<h2 id="title2" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Sırtlan Kafatası</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="sırtlan kafatası" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/72_73_sirtlan_kafatasi.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Miyosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 23 - 5 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Çin</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Fosil kayıtları, evrimcilerin geçmişte yaşadığını iddia ettikleri, yarı sürüngen yarı memeli tek bir ara canlı örneği bile ortaya koymamıştır. Memelilerin kökeni, diğer canlı gruplarında olduğu gibi, evrim teorisiyle hiçbir şekilde açıklanamamaktadır. George Gaylord Simpson, bu gerçeği uzun yıllar önce şöyle itiraf etmiştir:</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Bu, memelilerin 32 ayrı takımının hepsi için geçerlidir... Her takımın bilinen en eski ve en ilkel üyesi, bu takıma ait temel karakterlerin hepsine zaten sahiptir ve hiçbir durumda bir takımdan bir diğerine doğru ilerleyen devamlı bir gelişim bilinmemektedir... (George G., Simpson, Tempo and Mode in Evolution, Columbia University Press, New York, 1944, s. 105, 107)</blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Resimde görülen 23 - 5 milyon yıllık sırtlan kafası fosili de, bu itirafı teyit etmektedir. Sırtlanların hep sırtlan olarak var olduğunun delillerinden biri olan bu fosil, evrim teorisini yalanlamaktadır.</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="sırtlan" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/74_75_sirtlan2.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bugüne kadar evrimcilerin delil olarak öne sürdüğü her fosil sahte veya geçersiz çıkmıştır. Evrimciler, soyu tükenmiş canlılara ait fosilleri bulup her defasında ya yeni keşfedilen ata ya da hayali aranan ara canlı benzeri sloganlarla tanıtmaya kalkışırlar. Delil diye öne sürdükleri fosiller ciddi incelemelere tabi tutulduklarında ise, bunların evrimle hiçbir ilgilerinin olmadığı hemen anlaşılmaktadır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bugüne kadar dünyanın dört bir yanında milyonlarca fosil elde edilmiştir. Ve bu fosillerin tamamı evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını göstermektedir. Ne var ki evrimin bilim dışı, Yaratılış'ın reddedilemez bir gerçek olduğunu gösteren bu fosiller çoğunlukla müzelerin depolarında saklanmakta, gündeme hiçbir zaman getirilmemektedir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
On milyonlarca yıl önce yaşamış sırtlanların günümüzde yaşayan örneklerinden hiçbir farkı olmaması evrimin geçersizliğinin göstergesidir. Eğer evrimcilerin iddiaları doğru olsaydı, bu zaman içinde sırtlanların bambaşka canlılara dönüşmesi gerekirdi. Ancak böyle birşey asla yaşanmamıştır.</div>
<h2 id="title3" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Tavşan Kafatası</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="tavşan kafatası" class="boxshadowborder2" height="650" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/76_77_Rabbit_skull.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Oligosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 33 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> White River Oluşumu, Wyoming, ABD</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Örümceklerin hep örümcek, arıların hep arı, vatozların hep vatoz olması gibi tavşanlar da hep tavşan olarak var olmuşlardır. Fosil kayıtları, tavşanların herhangi bir canlıdan türemediklerini, var oldukları müddetçe herhangi bir değişime uğramadıklarını açık ve net bir biçimde ortaya koymuştur. Evrimin geçersizliğini gösteren sayısız fosil bulgusu karşısında, Darwinistlere düşen yenilgiyi kabul etmektir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Resimdeki 33 milyon yıllık tavşan fosili de, Darwinistlerin yenilgisini bir kez daha vurgulamakta, tüm canlıları Rabbimiz'in yarattığı gerçeğini göstermektedir.</div>
<h2 id="title4" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Yılan</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="yılan" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/78_79_yilan.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Eosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 50 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Messel Oluşumu, Almanya</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrimcilerin bir türlü bilimsel olarak açıklayamadığı konulardan biri de sürüngenlerin kökenidir. Yılan, timsah, dinozor ya da kertenkele gibi çok farklı sürüngen sınıflamaları arasında da aşılmaz sınırlar vardır. Bu farklı sınıflamaların her biri, fosil kayıtlarında birbirlerinden çok farklı yapılarıyla ve birdenbire belirir. Evrimciler, bu farklı gruplar arasında, yapılarına bakarak kendilerince evrimsel süreçler hayal ederler. Ama bu varsayımların fosil kayıtlarında bir karşılığı yoktur.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Öte yandan her bir sürüngen türünün kendine has özelliklerle bir anda var olduklarının ve var oldukları müddetçe hiçbir değişikliğe uğramadıklarının sayısız fosil delili bulunmaktadır. Bu delillerden biri de resimde görülen 50 milyon yıllık yılan fosilidir.</div>
<h2 id="title5" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Kaplumbağa</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="kaplumbağa" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/80_81_kaplumbaga.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Oligosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 37-23 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Nebraska, ABD</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinistlerin kaplumbağanın kabuklu yapısına, dokularına bir açıklama getirebilmeleri gerekmektedir. Tüm bunların hayali evrimsel süreçte nasıl tesadüfen geliştiğini gösterebilmeli ve buna dair deliller ortaya koyabilmelidirler. Ancak Darwinistler bir canlının gelişimi konusunda yalnızca hikayelere başvururlar. Hikayelerini destekleyecek evrimsel delillerden ise tümüyle yoksundurlar. Darwinistlerin karşılaştıkları şey, daima -resimde görülen 37 - 23 milyon yıllık kaplumbağa fosili örneğinde olduğu gibi- yaşayan fosiller olacaktır.</div>
<h2 id="title6" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Kurbağa</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="kurbağa" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/82_83_kurbaga.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Eosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 50 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Messel Oluşumu, Almanya</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Pelobatidae (Çamuradalan) familyasına dahil olan bu kurbağa cinsinin bir kısmı arka ayaklarıyla toprağı kazarak toprak içerisinde, bir kısmı da sulu ortamlarda yaşar. Darwinistler amfibiyenlerin sözde atasının balıklar olduğunu iddia ederler. Ancak bu iddialarını delillendirebilecek hiçbir bulguları yoktur. Tam tersine bilimsel bulgular, iki tür arasında çok büyük anatomik farklılıklar olduğunu ve birinin diğerinden türemiş olmasının imkansız olduğunu göstermektedir. Bu bilimsel bulgulardan biri de fosil kayıtlarıdır. Fosil bulgularına göre üç temel amfibiyen kategorisi de aniden ortaya çımıştır. Evrimci R. Carroll, Kurbağalar, caecilianlar ve semenderlerin en erken fosillerinin tümü Erken Jura döneminden Orta Jura dönemine kadar görülmektedir. Hepsi şu anda yaşayan torunlarının önemli özelliklerinden çoğunu taşımaktadır. demektedir. (Robert L. Carroll, Patterns and Processes of Vertebrate Evolution, Cambridge University Press, 1997, s. 292-93)</blockquote>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu sözlerin anlamı açıktır; bu hayvanlar aniden ortaya çıkmışlar, yani yaratılmışlar ve ilk ortaya çıktıkları andan bu yana hiçbir evrime maruz kalmamışlardır.</div>
<h2 id="title7" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Timsah Kafatası</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="timsah" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/84_85_timsah_kafatasi.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Eosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 54 - 37 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Kuzey Afrika</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Timsah, Crocodylidae familyasına dahil olan canlılara verilen genel bir isimdir. Genellikle tropik bölgelerde yaşayan timsahların bilinen en eski örnekleri bundan yaklaşık 200 milyon yıl önce yaşamıştır. 200 milyon yıl önce yaşamış olan timsahların da, resimde fosil örneği görülen yaklaşık 50 milyon yıl önce yaşamış olanların da, günümüzdekilerin de birbirlerinden hiçbir farkı yoktur. Timsahların yüz milyonlarca yıl boyunca değişmediğini kanıtlayan fosil bulguları aynı zamanda evrimi çürütmekte ve tüm canlıları Allah'ın yarattığı gerçeğini göstermektedir.</div>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="timsah" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/86_87_timsah2.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Dünyadaki pek çok fosil bölgesinden biri de Djourab çölüdür. Toplam 382 fosil sahasının bulunduğu bu topraklarda pek çok fosil elde edilmiştir. Bulunan her fosil istisnasız, canlıların soylarını devam ettirdikleri müddetçe hiç değişmediklerini, yani evrim geçirmediklerini göstermektedir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Timsahlar tarih boyunca hep timsah olarak var olmuşlardır. Başka bir canlıdan türememiş, başka bir canlıya dönüşmemişlerdir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-2222656901446021322014-06-06T14:46:00.001-07:002014-06-06T14:46:14.021-07:00<h2 id="title8" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Kaplumbağa</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="imagecaption boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; font-size: 14px; height: 600px; line-height: 17px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; position: relative; text-align: left; width: 850px;">
<img alt="kaplumbağa" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/88_89_kaplumbaga.jpg" style="border: 0px; position: absolute;" width="850" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 304px; left: 520px; margin: 0px; padding: 0px; position: absolute; top: 70px; width: 300px;">
<div class="text" style="height: 304px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 300px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="yazi" style="color: black; font-family: Georgia, serif; font-size: 19px; font-style: italic; line-height: 25px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-align: center; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
37 - 23 milyon yıllık kaplumbağa fosilinin alttan görünüşü.</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Oligosen dönem<br /><strong>Yaş:</strong> 37-23 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Brule Oluşumu, Nebraska, ABD</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Kaplumbağalar, sahip oldukları mükemmel kemiksi korunak ile fosil katmanlarında çok iyi şekilde muhafaza edilebilirler. En eski kaplumbağa fosilleri yaklaşık 200 milyon yıl öncesine aittir ve o dönemden bu yana bu canlılarda hiçbir değişim olmamıştır. Resimde görülen 37 - 23 milyon yıllık kaplumbağa fosili de, mükemmel detayları ile günümüz kaplumbağalarından farklı olmadığını göstermektedir.</div>
<blockquote style="background-color: white; border-left-color: rgb(222, 222, 222); border-left-style: solid; border-left-width: 10px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 0.923em; font-style: italic; line-height: 1.615em; margin: 1.615em 1em; padding: 0px 2em; text-align: justify;">
Bu deliller karşısında evrimcilerin kabul etmeleri gereken önemli bir gerçek vardır. Oklahoma Üniversitesi Jeoloji ve Jeofizik bölümünden evrimci David B. Kitts, bu gerçeği şöyle açıklar: Evrim türler arasında ara geçiş formları gerektirir, ancak paleontoloji bunları sağlamamıştır. (David B. Kitts (School of Geology and Geophysics, University of Oklahoma), Paleontology and Evolutionary Theory, Evolution, Cilt. 28, Eylül 1974, sf. 467)</blockquote>
<h2 id="title9" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Sırtlan Kafatası</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="sırtlan" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/90_91_sirtlan_kafatasi.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Miosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 23 - 5 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Çin</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinistlerin bilim dışı iddialarına göre sürüngenler yalnızca kuşların değil, aynı zamanda memelilerin de atasıdır. Ancak bu iki canlı sınıflaması arasında çok büyük farklar vardır. Memeliler sıcakkanlı hayvanlardır (vücut ısılarını kendileri üretir ve sabit tutarlar), yavrularını doğururlar, emzirirler ve vücutları tüylerle kaplıdır. Sürüngenler ise soğukkanlıdır (ısı üretemezler ve vücut ısıları dışardaki havaya göre değişir), yumurtlayarak çoğalırlar, yavruları emzirme gibi bir özellikleri yoktur ve vücutları pullarla kaplıdır. Acaba nasıl olmuştur da, bir sürüngen, vücut ısısı üretmeye başlamış, bu ısıyı kontrol edecek bir terleme mekanizması oluşturmuş, pullarını tüylerle değiştirmiş ve süt salgılamaya başlamış olabilir? Evrimciler bugüne kadar bu sorulara tatmin edici tek bir bilimsel cevap verememişlerdir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu durum sürüngenlerin memelilere evrimleştiği yönündeki varsayımın hiçbir bilimsel temeli olmadığını göstermektedir. Üstelik sürüngenlerle memelileri birbirine bağlayabilecek tek bir ara form fosili dahi bulunamamıştır. Bu yüzden evrimci Roger Lewin, İlk memeliye nasıl geçildiği hala bir sırdır demek zorunda kalmıştır.. (Roger Lewin, Bones of Mammals, Ancestors Fleshed Out, Science, cilt 212, 26 Haziran 1981, s. 1492)</div>
<div align="center" class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; width: 870px;">
<img alt="sırtlan" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/92_93_sirtlan4.jpg" style="border: 0px;" width="850" /><div class="bg_saydam_beyaz font_elyazi1" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: left; transition: all 0.2s ease-out;">
Resimde Çin'deki Junggar fosil sahasında yapılan çalışmalar görülmektedir. Bu çalışmalarda elde edilen fosiller, canlıların kusursuz ve eksiksiz olarak yaratıldıklarını göstermektedir.</div>
</div>
<div class="ayrac-muhur" style="background: url(http://www.harunyahya.org/assets/images/ayrac-muhur.png) 50% 50% no-repeat rgb(255, 255, 255); clear: both; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; height: 50px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<br /></div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-84585250186107714052014-06-06T14:45:00.001-07:002014-06-06T14:45:08.694-07:00<h1 id="title0" style="background-color: white; clear: both; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 30px; letter-spacing: 1px; line-height: 1em; margin: 0px 0px 1em; padding: 15px 0px; text-align: center; text-shadow: black 1px 1px 1px, rgb(92, 84, 72) 2px 2px 4px;">
Deniz Canlılarına Ait Fosil Örnekleri</h1>
<h2 id="title1" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
<center style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px;">
<img alt="deniz canlıları fosilleri" class="boxshadowborder2" height="555" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/94_95_sea_fossils.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="800" /></center>
</h2>
<h2 id="title1" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Uçan Balık</h2>
<h2 id="title2" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
<div align="center" style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="uçan balık" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/96-97-ucan_bal%C4%B1k.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Kretase dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 100 - 95 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Lübnan</div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
Uçan balıklar, kuyruk yüzgecinin çok hızlı harketiyle sudan dışarıya fırlayan ve belirli bir mesafe süzüldükten sonra yeniden yavaş yavaş suya düşen balıklardır. Uçma olarak adlandırılan bu hareketleri sırasında hızları saatte 50 km.ye ulaşabilir. Bundan yaklaşık 100 milyon yıl önce yaşayan uçan balıklarla günümüzde yaşayanlar arasında hiçbir fark yoktur. 100 milyon yıldır en küçük bir değişikliğe dahi uğramayan bu balıklar, evrimcilerin canlıların kökeni ve tarihi hakkındaki tüm iddialarını yerle bir etmektedirler. Bilimsel bulgular canlıların kademeli olarak evrimleşmediklerini, Yüce Allah tarafından yaratıldıklarını ortaya koymaktadır.</div>
</h2>
<h2 id="title2" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Mersin Balığı</h2>
<h2 id="title3" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
<div align="center" style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="mersin balığı" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/98-99_mersin_baligi.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Jura dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 144 - 65 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Çin</div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
Günümüzde sadece iki familyası soyunu devam ettiren mersin balıkları hep mersin balığı olarak var olmuşlardır. Başka bir canlıdan türememiş, başka bir canlıya da dönüşmemişlerdir. Bu gerçeğin teyidi olan fosil bulguları, diğer tüm canlılar gibi mersin balıklarının da evrim geçirmediklerini söylemektedir.</div>
</h2>
<h2 id="title3" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
At Nalı Yengeci</h2>
<h2 id="title4" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
<div align="center" style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="at nalı yengeci" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/100-101-at-nali-yengeci.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Jura dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 150 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Solnhofen, Almanya</div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
Eklembacaklılar filumuna dahil olan at nalı yengeçleri, Chelicerata (kelikeserliler) alt filumuna dahildirler ve örümcekler ve akrep familyalarına daha yakındırlar. Resimde görülen 150 milyon yıl yaşındaki at nalı yengeci fosili, Yaratılış'ın açık bir gerçek olduğunu, evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını bir kez daha teyit etmektedir.</div>
</h2>
<h2 id="title4" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Vatoz</h2>
<h2 id="title5" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
<div align="center" style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="vatoz" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/102-103-vatoz.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Kretase dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 100 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Lübnan</div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
Kıkırdaklı balıklar sınıfına dahil olan vatozların çoğu deniz tabanında yaşar. Solungaçları altta, gözleri üsttedir. Kuyruk yüzgeçleri ve sırt yüzgeçleri çok küçüktür, hatta kimi türlerde yoktur.</div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
Bundan 100 milyon yıl önce yaşayan vatoz balıklarının sahip oldukları tüm özelliklere günümüzdeki vatoz balıkları da sahiptir. Bunun anlamı ise, vatozların aradan geçen 100 milyon yıla rağmen hiç değişmedikleri, yani evrim geçirmedikleridir.</div>
</h2>
<h2 id="title5" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
İstiridyeler</h2>
<h2 id="title6" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
<div align="center" style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="istiridyeler" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/104-105-istiridyeler.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Jura dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 150 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Şili</div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
İstiridye, denizlerde yaşayan bir grup kabuklu yumuşakçaya verilen genel bir isimdir. Solungaçları aracılığıyla sudan süzdükleri planktonlarla beslenirler. Yüksek oranda kalsiyum içeren kabukların fosilleşmesi ise genellikle kolay olur.</div>
<div style="color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; letter-spacing: normal; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
Bilinen en eski istiridye fosilleri Ordovisyen dönemine (490 – 443 milyon yıl) aittir. Aradan geçen yaklaşık yarım milyar yıla rağmen istiridyelerin yapısında herhangi bir değişiklik olmamıştır. Bundan 490 milyon yıl önce yaşamış olanlar da, 150 milyon yıl önce yaşamış olanlar da, günümüzde yaşayanlar da birbirlerinin tıpatıp aynısıdır. Bu da, canlıların ufak değişikliklerle aşamalı olarak meydana geldikleri iddiasında bulunan evrimi tamamen çürüten bir durumdur. Fosil kayıtları, canlıların evrim geçirmediğini, Yüce Allah tarafından yaratıldıklarını ortaya koymaktadır.</div>
</h2>
<h2 id="title6" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Yengeç</h2>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px auto 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 880px;">
<table align="center" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"><tbody>
<tr><td style="margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;"><div class="imagecaption boxshadow10px" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; font-size: 14px; height: 685px; line-height: 17px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 0px; position: relative; width: 850px;">
<img alt="yengeç fosili" height="685" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/106_107_crab_fossils.jpg" style="border: 0px; position: absolute;" width="850" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 616.5px; left: 10px; margin: 585px 0px 0px; padding: 0px; position: absolute; width: 840px;">
<div class="text" style="height: 616.5px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 840px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="font_elyazi1" style="font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-align: justify; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Bu yengeç fosili Danimarka'daki Limfjords kıyısında elde edilmiştir. Bölgede sıkça bulunan ve yuvarlak taş parçaları içinde korunmuş olan bu tarz fosiller, genellikle kışın veya yoğun yağmurların ardından yüzeye çıkar. Öncelikle yüzeye çıkan yuvarlak taş parçalarının içinde fosil olup olmadığının tespiti için taş kırılır. Taşların içinde fosil olduğu tespit edildikten sonra, törpüler ve delici malzemeler kullanılarak yapılan işlemlerden sonra fosil sunuma hazırlanır.</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</td></tr>
</tbody></table>
<img alt="yengeç fosili" class="boxshadow10px" height="664" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/108_109_crab_fossils.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; border: 0px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 3px 3px 10px; margin: 5px 15px 10px 10px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Oligosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 37 - 23 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Danimarka</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Fosil kayıtları canlılığın kökenini anlamak için yeterince zengindir ve bu gerçek karşımıza somut bir tablo çıkarmaktadır: Farklı canlı türleri, aralarında hayali evrimsel "geçiş formları" olmadan, yeryüzünde bir anda ve farklı yapılarıyla, ayrı ayrı ortaya çıkmışlardır. Bu da tüm canlıları Yüce Allah'ın yarattığının delillerinden biridir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Yaratılış'ın açık bir gerçek olduğunu gösteren fosillerden biri de resimde görülen yaklaşık 35 milyon yıl yaşındaki yengeç fosilidir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Yaklaşık 35 milyon yıl yaşındaki yengecin günümüzde yaşayan örneklerinden hiçbir farkı olmadığını gösteren bu fosil, evrimcilerin iddialarını geçersiz kılmaktadır. Eğer bir canlı on milyonlarca yıl boyunca en küçük bir değişiklik dahi geçirmemişse, o zaman canlıların evrimi hikayesinden bahsetmek mümkün değildir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-43924027325091355302014-06-06T14:43:00.003-07:002014-06-06T14:43:18.902-07:00<h2 id="title7" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Karides</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="karides" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/110-111-karides.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Jura dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 150 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Solnhofen Oluşumu, Almanya</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinistlerin iddia ettiği gibi aşamalı bir evrim sürecinin yaşanmadığını gösteren bilimsel bulgulardan bir diğeri de resimde görülen karides fosilidir. Var oldukları ilk andan itibaren tüm özellikleri ve uzuvlarıyla eksiksiz olan karidesler, var oldukları müddetçe de hiçbir değişikliğe uğramamışlardır. Bu karides fosili, evrimin hayal ürünü bir senaryo olduğunu tüm açıklığıyla gözler önüne sermektedir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-79624352613794503582014-06-06T14:43:00.001-07:002014-06-06T14:43:02.252-07:00<h2 id="title8" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Dikenli Vatoz ve Ringa</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="dikenli vatoz ve ringa" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/112-113-dikenli-vatoz-ve-ringa.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Eosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 54 - 37 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Green River Oluşumu, ABD</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Resimde görülen fosilde Dasyatidae (dikenli vatozlar) familyasına dahil bir dikenli vatoz ve ringa balığı birarada bulunmaktadır. Günümüzde yaşayan dikenli vatozların ve ringaların bundan on milyonlarca yıl önce yaşamış olan örneklerinden hiç farkı olmadığını ortaya koyan bu fosil, evrimi geçersiz kılan sayısız delilden biridir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-84500155844315298402014-06-06T14:42:00.003-07:002014-06-06T14:42:35.640-07:00<h2 id="title9" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Istakoz</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="ıstakoz" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/114-115-istakoz.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Kretase dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 144 - 65 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Atherfield, İngiltere</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bundan yüz milyonlarca yıl önce yaşamış olan ıstakozlarla günümüzdeki örnekleri arasında hiçbir fark bulunmaması, evrim teorisi için yıkıcı bir darbedir. Resimde görülen ve Kretase dönemine (144 – 65 milyon yıl) ait olan bu ıstakoz fosili de evrim teorisinin doğa tarihi hakkındaki iddialarının hiçbir geçerliliği olmadığını göstermektedir. Canlılar evrim geçirmemiştir, hepsi alemlerin Rabbi olan Allah'ın eseridir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-11228439085801951162014-06-06T14:42:00.001-07:002014-06-06T14:42:14.730-07:00<h2 id="title10" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Keman Vatozu</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="keman vatozu" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/116-117-keman-vatozu.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Kretase dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 100 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Lübnan</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Paleontoloji canlıların evrim geçirmediklerini, hepsini Allah'ın yarattığını ispatlayan sayısız delil ortaya koymuştur. Bu delillerden biri de resimde görülen 100 milyon yıllık keman vatozu fosilidir. Tropik ve subtropik sularda yaşayan keman vatozlarının 100 milyon yıldır değişmediklerini, yani evrim geçirmediklerini gösteren bu fosil karşısında Darwinistlerin yapabilecekleri bilimsel bir açıklama yoktur. Günümüzdeki keman vatozlarından hiçbir farkı olmayan 100 milyon yıl yaşındaki keman vatozları, Yaratılış gerçeğini bir kez daha vurgulamaktadır.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-63521129990019763932014-06-06T14:41:00.001-07:002014-06-06T14:41:13.005-07:00<h2 id="title11" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Istakoz</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="ıstakoz " class="boxshadowborder2" height="604" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/118_119_lobster_fossil.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Kretase dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 144 - 65 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Atherfield, İngiltere</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Hayali ara geçiş formlarının fosil kayıtlarında olmayışı evrim teorisini tamamen çökertmiştir. Uzun yıllar boyunca yapılan kazı çalışmaları yarı gelişmiş, bazı uzuvları henüz oluşmamış, ilkel canlıların yaşadığına dair tek bir tane bile örnek ortaya koymamıştır. Elde edilen tüm örnekler canlıların sahip oldukları tüm özelliklerle eksiksiz olarak birdenbire var olduklarını, yani yaratıldıklarını göstermektedir. Bu örneklerden biri de 144 – 65 milyon yıllık bu ıstakozdur.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-13467960517142907612014-06-06T14:40:00.005-07:002014-06-06T14:40:46.471-07:00<h2 id="title12" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Deniz Kestanesi</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="deniz kestanesi" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/120-121-deniz-kestanesi.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Jura dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 150 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Fransa</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Evrimciler, balıkların omurgasız deniz canlılarından, amfibiyenlerin ve günümüz balıklarının sözde "atasal" bir balıktan, sürüngenlerin amfibiyenlerden, kuşların ve memelilerin ayrı ayrı sürüngenlerden ve en son olarak insanların ve günümüz maymunlarının ortak bir atadan evrimleştiklerini iddia ederler. Bu iddialarını bilimsel olarak ispatlayabilmeleri içinse, bu türler arasında dönüşüm olduğunu gösteren ara geçiş canlılarının fosillerini göstermeleri gerekir. Ancak, daha önce de belirtildiği gibi bu hayali canlılardan eser yoktur. Aksine canlılar milyonlarca yıl önce sahip oldukları özellikleri bugün de aynı şekilde taşımaktadırlar. Resimde görülen 150 milyon yıllık fosilleşmiş deniz kestaneleri bunun yüz binlerce delilinden yalnızca biridir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-42414859600112035002014-06-06T14:40:00.003-07:002014-06-06T14:40:28.165-07:00<h2 id="title13" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Yengeç</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="yengeç" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/122-123-yengec.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Kretase dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 70 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Belçika</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Fosil kayıtlarının her açıdan evrim teorisini açıkça yalanladığı görülmektedir. Kabuklular sınıfının on ayaklılar (Decapoda) takımına dahil olan yengeçler de, milyonlarca yıldır değişmeden varlıklarını devam ettiren ve evrim hikayesini yalanlayan canlılardan biridir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Resimdeki yengeç fosili 70 milyon yıl yaşındadır. 70 milyon yıl önce yaşayan yengeçlerin fizyolojik özellikleriyle günümüzde yaşayan yengeçler arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. 70 milyon yıldır değişmeden kalan yengeçler, canlıların milyonlarca yıl içinde değişerek birbirlerinden türedikleri iddiasında bulunan evrim teorisinin geçersiz olduğunu kanıtlamaktadır. Yengeç fosillerinin gösterdiği gerçek, canlıların evrim geçirmedikleri, Yüce Allah tarafından yaratıldıklarıdır.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-48373216066211718302014-06-06T14:40:00.001-07:002014-06-06T14:40:09.327-07:00<h2 id="title14" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Çamur Balığı</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="çamur balığı" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/124-125-camur-baligi.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Eosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 54 – 37 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Messel Shales Oluşumu, Almanya</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Çoğunlukla Kuzey Amerika'da yaşayan çamur balıkları, kel turnalar takımına dahildir ve milyonlarca yıldır aynı kalan canlılardan biridir. Holostei (kemikpullular) üst takımına dahil olan söz konusu balıkların çok sayıda fosili elde edilmiştir. Bu fosiller, çamur balıklarının sahip oldukları tüm özelliklerle bir anda belirdiklerini ve on milyonlarca yıldır hiçbir değişikliğe uğramadıklarını göstermektedir. Bu bilgi canlıların evrim geçirmediklerinin, üstün güç ve akıl sahibi Rabbimiz tarafından yaratıldıklarının delilidir.</div>
<div align="center" class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px; width: 850px;">
<img alt="çamur balığı" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/126-127-camur-baligi.jpg" style="border: 0px;" width="850" /><div class="font_elyazi1 bg_saydam_beyaz" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; -webkit-transition: all 0.2s ease-out; background: rgba(255, 255, 255, 0.6); border-bottom-left-radius: 5px; border-bottom-right-radius: 5px; border-top-left-radius: 5px; border-top-right-radius: 5px; border: 1px solid rgb(204, 204, 204); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.498039) 0px 0px 5px; display: table; font-family: '00812Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 5px 10px 10px; padding: 15px; text-align: left; transition: all 0.2s ease-out;">
Eosen dönemine ait bu çamur balığı fosili, on milyonlarca yıldır değişmeyen yapısıyla evrim teorisine meydan okumaktadır.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-27137674449482994692014-06-06T14:36:00.003-07:002014-06-06T14:36:16.002-07:00<h2 id="title15" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Testereli Vatoz</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="testereli vatoz" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/128-129-testereli-vatoz.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Kretase dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 146 - 65 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Lübnan</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu balıkların kılıç gibi uzayan üst çenelerinin iki yanında keskin çıkıntılar vardır. Bu yapıları nedeniyle "testereli" vatoz ismini almışlardır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Testereli vatozların fosil kayıtlarının görülen tüm örnekleri, birbirlerinin ve günümüzde yaşayanların aynısıdır. Yüz milyon yılı aşkın süredir devam eden bu aynılık, Darwinistlerin iddialarını geçersiz kılmakta, evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını ispatlamaktadır.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-74479823696739672212014-06-06T14:36:00.001-07:002014-06-06T14:36:01.327-07:00<h2 id="title16" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Vatoz</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="vatoz" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/130-131-vatoz.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Kretase dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 90 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Lübnan</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Resimde görülen vatoz balığı fosili 90 milyon yıl yaşındadır ve günümüzdeki vatoz balıklarından hiçbir farkı bulunmamaktadır. 90 milyon yıldır aynı kalan vatozların ortaya koyduğu bilgi çok açıktır: Canlıların sürekli değişerek evrimleştikleri, ilkelden gelişmişe doğru ilerledikleri iddiası büyük bir yalandan ibarettir. Somut bulgular ve bilimsel araştırmalar bu iddiayı geçersiz kılmaktadır.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-21703761473931658222014-06-06T14:35:00.003-07:002014-06-06T14:35:44.014-07:00<h2 id="title17" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Istakoz</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="ıstakoz" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/132-133-istakoz.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Kretase dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 100 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Lübnan</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bu ıstakoz fosili 100 milyon yıllıktır ve bugünkü ıstakozlarla aynı vücut yapısına sahiptir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bazı ıstakoz türlerinin göç davranışları oldukça dikkat çekicidir. Bu göç sırasında oldukça dikkat çekici görüntüler meydana gelir. Her ıstakoz kendi önündekine dokunacak şekilde pozisyon alır ve yaklaşık elli-altmış ıstakoz biraraya gelerek bir konvoy oluştururlar. Bu şekilde okyanus tabanında birkaç gün ve gece yürürler.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Dizi şeklinde göç etmek ıstakozların hareket kabiliyetlerini artırır. Tek başına su içinde ilerlerken karşılaşılan sürtünme kuvvetiyle bir bireyin arkasından giderken karşılaşılan kuvvet arasında yarı yarıya fark vardır. Dizi şeklinde yaptıkları hareket sayesinde ıstakozlar daha kısa bir sürede daha fazla yol almış olurlar. Bazı türlerin saatte 1 kilometre yürüdükleri görülmüştür.</div>
<h2 id="title18" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Istakoz</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="ıstakoz" class="boxshadowborder2" height="600" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/134-135-istakoz.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div align="left" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Kretase dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 144 - 65 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> İngiltere</div>
<div align="left" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px;">
Resimde görülen 144 – 65 milyon yıllık ıstakoz fosili, evrim teorisinin bir safsatadan ibaret olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır. On milyonlarca yıldır değişmeden varlıklarını devam ettiren ıstakozlar, canlıların sürekli değişerek sözde ilkelden gelişmişe doğru ilerledikleri iddiasındaki Darwinistlerin gerçekleri söylemediklerini göstermektedir.</div>
<div class="boxshadowborder2" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 5px auto 10px; padding: 4px; text-align: justify; width: 850px;">
<table align="center" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"><tbody>
<tr><td style="margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;"><div class="imagecaption" style="font-size: 14px; height: 317px; line-height: 17px; margin: 0px; padding: 0px; position: relative; width: 850px;">
<img alt="fosiller" height="317" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/134_135_fossils.jpg" style="border: 0px; position: absolute;" width="850" /><div class="caption" style="border: 0px; height: 158.5px; left: 10px; margin: 220px 0px 0px; padding: 0px; position: absolute; width: 800px;">
<div class="text" style="height: 158.5px; margin: 0px; overflow: hidden; padding: 0px; position: absolute; width: 800px;">
<div class="textmargin" style="margin: 15px; padding: 0px;">
<div class="font_susluyazi" style="font-family: '00629Regular', 'Times New Roman', Times, serif !important; font-size: 18px; line-height: 28px; margin-bottom: 10px; padding: 0px; text-align: center; text-shadow: rgb(0, 0, 0) 0px 1px 1px;">
Solda görülen Friars Koyu, Doğu Sussex'de bulunan pek çok fosil sahasından biridir. Başta amonitler olmak üzere pek çok deniz canlısına ait fosilin elde edildiği bu bölge kabuklu deniz canlıları açısından zengin bir yataktır. Üstteki resimde bölgede yapılan fosil araştırma çalışmaları görülmektedir.</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</td></tr>
</tbody></table>
</div>
<h2 id="title19" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Deniz Atı ve Centriscus (Çulluk Balığı)</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="deniz atı ve Centriscus" class="boxshadowborder2" height="650" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/136_137_Sea_Horse_and_centriscus.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Senozoik zaman, Pliosen dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 5 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Marecchia Nehri Oluşumu, İtalya</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Fosil bulguları Darwinizm'e öldürücü darbe indirmiştir. Canlıların milyonlarca yıldır hiç değişmediklerinin ispatı olan bu bulgular karşısında Darwinistlerin verebileceği tek bir bilimsel ve akılcı cevap yoktur.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Darwinistleri cevapsız bırakan bu fosillerden biri de resimdeki 5 milyon yıllık deniz atı ve çulluk balığı fosilidir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-64223349453098999352014-06-06T14:35:00.001-07:002014-06-06T14:35:22.534-07:00<h2 id="title20" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Deniz Kestaneleri</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="deniz kestaneleri" class="boxshadowborder2" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/138-139-deniz-kestaneleri.jpg" height="600" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Jura dönemi<br />
<strong>Yaş:</strong> 150 milyon yıl<br />
<strong>Bölge:</strong> Madagaskar</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Yaklaşık 300 milyon yıldır varlıklarını devam ettiren deniz kestaneleri, bu zaman zarfında hiçbir değişikliğe uğramamışlar, herhangi bir evrimsel süreçten geçmemişlerdir. Resimdeki fosil ise 150 milyon yıllıktır.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Bir tür omurgasız olan deniz kestanelerinin yumuşak bedenleri, üzerlerindeki dikenler tarafından düşmanlara karşı korunur. Hareketli olan bu dikenler, bazı türlerde zehirlidir ve kimi zaman uzunlukları 30 cm'yi bulmaktadır. Deniz kestaneleri bedenlerinden uzanan tüp ayaklarla kayalara tutunur, deniz tabanında rahatça hareket eder. Fosil bulguları deniz kestanelerinin tüm bu özelliklere, var oldukları ilk andan itibaren sahip olduklarını ve varlıklarını devam ettirdikleri müddetçe de bu özelliklerde bir değişiklik olmadığını göstermektedir. Bunun anlamı açıktır: Diğer tüm canlılar gibi deniz kestaneleri de evrim geçirmemiş, mevcut özellikleriyle, tam ve kusursuz olarak yaratılmışlardır.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-89988148018349699912014-06-06T14:34:00.006-07:002014-06-06T14:34:32.949-07:00<h1 id="title0" style="background-color: white; clear: both; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 30px; letter-spacing: 1px; line-height: 1em; margin: 0px 0px 1em; padding: 15px 0px; text-align: center; text-shadow: black 1px 1px 1px, rgb(92, 84, 72) 2px 2px 4px;">
Deniz Canlılarına Ait Fosil Örnekleri</h1>
<h2 id="title1" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Kerevit</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="kerevit" class="boxshadowborder2" height="571" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/140_141_fossil_crayfish.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Jura dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 155 - 144 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Solnhofen Oluşumu, Almanya</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Tatlı su ıstakozu olarak da adlandırılan kerevitler, yüz milyon yılı aşkın zamandır değişmeyen canlılardan biridir. Astacoidea üst familyasına dahil olan bu canlılar, genellikle çok soğuk olmayan tatlı sularda yaşarlar. Bazı türleri ise yerin yaklaşık 3 metre altında dahi yaşayabilmektedir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Resimde görülen kerevit fosili 155 - 144 milyon yaşındadır ve günümüzdeki kerevitlerden hiçbir farkı bulunmamaktadır. Bu durum, evrimcilerin canlıların kökeni konusundaki iddialarını bir defa daha geçersiz kılarken, Yaratılış'ın açık bir gerçek olduğunu göstermektedir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-5235001891096996822014-06-06T14:34:00.004-07:002014-06-06T14:34:25.426-07:00<h2 id="title1" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
Kerevit</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="kerevit" class="boxshadowborder2" height="571" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/140_141_fossil_crayfish.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Jura dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 155 - 144 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Solnhofen Oluşumu, Almanya</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Tatlı su ıstakozu olarak da adlandırılan kerevitler, yüz milyon yılı aşkın zamandır değişmeyen canlılardan biridir. Astacoidea üst familyasına dahil olan bu canlılar, genellikle çok soğuk olmayan tatlı sularda yaşarlar. Bazı türleri ise yerin yaklaşık 3 metre altında dahi yaşayabilmektedir.</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Resimde görülen kerevit fosili 155 - 144 milyon yaşındadır ve günümüzdeki kerevitlerden hiçbir farkı bulunmamaktadır. Bu durum, evrimcilerin canlıların kökeni konusundaki iddialarını bir defa daha geçersiz kılarken, Yaratılış'ın açık bir gerçek olduğunu göstermektedir.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250528899084094591.post-1112096843883798832014-06-06T14:34:00.002-07:002014-06-06T14:34:11.727-07:00<h2 id="title2" style="background-color: white; border-top-color: rgb(222, 222, 222); border-top-style: solid; border-top-width: 3px; color: #cc0000; font-family: Georgia, serif; font-size: 2em; font-weight: 100; letter-spacing: -1px; line-height: 1.4em; margin: 2em 0px 1em; padding: 10px 0px; text-align: justify;">
At Nalı Yengeci</h2>
<div align="center" style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin: 0px; padding: 0px;">
<img alt="at nalı yengeci" class="boxshadowborder2" height="651" src="http://www.harunyahya.com/image/Atlas_of_creation_v2/142-143-at-nali-yengeci.jpg" style="-webkit-box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; background: rgba(173, 141, 45, 0.6); border: 2px solid rgb(226, 211, 150); box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.6) 1px 1px 12px; margin: 5px 15px 10px 10px; padding: 4px;" width="850" /></div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
<strong>Dönem:</strong> Mezozoik zaman, Jura dönemi<br /><strong>Yaş:</strong> 150 milyon yıl<br /><strong>Bölge:</strong> Solnhofen Oluşumu, Almanya</div>
<div style="background-color: white; color: #121419; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 22.11359977722168px; margin-bottom: 1.462em; margin-top: 1.462em; padding: 0px; text-align: justify;">
Resimdeki 150 milyon yıllık at nalı yengeci fosili, söz konusu canlıların yüz milyon yılı aşkın zamandır değişmediklerinin delilidir. Bu delilin gösterdiği gerçek çok açık ve anlaşılırdır: Tarih boyunca evrim yaşanmamış, tüm canlıları Yüce Allah yaratmıştır.</div>
SrknDgnhttp://www.blogger.com/profile/09116874576567475644noreply@blogger.com0